Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Tuğçe Gür

Tuğçe Gür
@absurdinsan
Bütünün kopuk savrulan parçası.
25 okur puanı
Ekim 2017 tarihinde katıldı
Yalnızlığımız çok fazla can yaktığında, acıyı kaptan kaba aktarıyor, aslında zerre kadar anlam içermeyen hayata ne derinlikler yüklüyoruz!
Sayfa 138Kitabı okudu
Reklam
Bu kent beni öldürüyor anne, her gün, her an, her fırsatta, her şekilde öldürüyor. Yavaşça, sinsi sinsi... Derinden... Elimde avucumda ne varsa teker teker çalıyor. Hem içeriden, hem dışarıdan kuşatılmış durumdayım.
Yaşamak, gizemli bir gelecekte varacağımuz yere gitmek için geçmişte bulunduğumuz yerden yola koyulmak demektir.
Sayfa 215Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İnsanlar ağızlarındaki son harfi bütün zamanlara yayarak yaşadıklarına inanmaya çalışıyorlar. Eşyalar zaman dışı birer yaratığa benziyor. Her şey, ölümden sonra da sürecek bir yoksulluğun erken fotoğrafı. Yaşamak yer çekiminden kurtulmuş da boşlukta dönüp duruyor. Bir sonsuz tekrar, tanrıyı bile hükümsüz kılıyor.
Kötü bir yalnızlık seni incitmesin diye avuçlarındaki hayat çizgisinden sessizce öptüm.
Reklam
Yalnızız. Kaygılarımızın kaynağı olan yalnızlığımız, anamızın koruyuculuğundan yoksun bırakıldığımız ve şu yabancı ve düşman dünyaya düştüğümüz günden başlar. Evet düştük. Bu düşüş-ya da onun bilgisi ve bilinci- bize suçluluk duygusu veriyor. Neyin suçluluğu? Adı konmamış bir suç: Doğmuş olmak!
Sayfa 84 - undefinedKitabı okudu
Evren Küçük bir okyanusmuş meğer Kıyısında yelkenliler batan
SORMUYORUM ARTIK
... Karşılığı yok hiçbir acının  Herşey gölgesi kadar ağır ...
Acı soysuzlaşınca tiranlaşıyor belleksizlik İnat ve öfke, kaybediş ve kayboluş oluyoruz
Beden, tüm varlığımızı etkiler ve onu biçimlendirir. O bize haz da verir acı da! Beden, taşımak alışkanlığında olduğumuz bir giysi ya da takı değildir. Biz bedeniz, bedenimizde biz. Buna karşın, başkalarının bakışlarından çekinir ve kaçınırız. Çünkü bedenimiz, öz benliğimizi gizleyeceğine, onu açığa vurur, ele verir. Bundan dolayı, taşra halkının evlerini birbirinden ayıran kaktüs korkulukları ve ulusal uysallığımızın aşılmaz <<Çin Seddi>> gibi; alçak gönüllü oluşumuz da aslında bir savunma mekanizmamızdır.
Sayfa 31 - undefinedKitabı okudu
Reklam
Biçim, nadir durumlarda özgün bir yaratı, içgüdü ve isteklerimizle ulaştığımız bir denge durumu olmuştur. Ahlaksal, değersel ve yargısal kurallarımız çoğu zaman kişiliğimizle çatışır; düşündüklerimizi söylemekten, isteklerimizi gerçekleştirmekten alıkoyar bizi.
Ama sen herhangi bir anda çıkıp gelirsen yüreğim saat kaçta senin için çarpacağını bilemez.
Sayfa 87
Çoğu acılaşmış insanlar toplum için herhangi bir tehdit oluşturmaksızın dışarıda yaşamayı sürdürebilirler, çünkü çevrelerine ördükleri duvarlar öylesine yüksektir ki, toplum yaşamına katılır gibi görünseler bile dünyadan tümüyle yalıtılmış durumdadırlar.
Sayfa 100Kitabı okudu
Acılaşan insan zamanla hiçbir istek duymaz. Ne yaşayacak ne de ölecek iradeye sahiptir artık, sorunun özü de budur.
Her gün, her gece binlerce ölüm yaşıyorum, birinizin bile şu kadarcık umrunda değilim.
90 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.