Elizabeth küçük düşmüştü, acı çekiyordu; tövbe ediyordu, neye olduğunu bilmese de. Onun sevgisini kıskanıyordu, sevgisini hissetmeyi artık umut edemese de. Ondan haber almak istiyordu, ona ulaşmanın hiçbir imkanı olmadığı halde. Onunla mutlu olabileceğine inanıyordu, artık bir araya gelmeleri imkansız göründüğü halde. Nasıl da zafer kazanmış olurdu, diye düşünüyordu sık sık, daha dört ay önce göğsünü gere gere reddettiği tekliflerin şimdi ne büyük sevinçle, minnettarlıkla kabul edileceğini bilseydi!
Nihayet insanlık öldü. Haber aldığımıza göre, uzun zamandır amansız bir hastalıkla pençeleşen insanlık, dün hayata gözlerini yummuştur. Bazı arkadaşlarımız önce bu habere inanmak istememişler ve uzun süre, ’yahu insanlık öldü mü?’ diye mırıldanmaktan kendilerini alamamışlardır. Bu nedenle gazetelerinde, ’insanlık öldü mü?’ ya da ‘insanlık ölür
Sabahattin Ali'nin kısa yaşamına sığdırdığı pek çok kitabını okudum. Şiirlerini, şarkı sözü olmuşları da bilirim. "Hemşehrim" ayrıcalığını kullanmama gerek olmadan da severim. Hayatını bildiğim yazarlardan biriydi. Ama uzun yıllar bu acı hayatın köşesindeki anıları okuyacağım bu kitabı elime alamadım. Sevgiyi ve yalnızlığı
Yalnızım, ne kadar aranıp dursam
Baş ucumda seni bulamıyorum
Güneşten vazgeçip susuz olsam da
Seninle olmadan olamıyorum.
Şu yollar bilmem ki dağ mı, ova mı?
Gitsem bulur muyum kendi yuvamı?
Kuş! Yolun nereye? Bizim eve mi?
Kitabın adından mı karakterlerin her birinin apayrı bir kitap olacak denli iyi seçilmesinden mi her sayfada farklı bir eşyanın gözünden olayları ve en çok da Edibe’yi dinleyişimizden mi yoksa son sayfada bizi bekleyen acı haberden mi bahsedeyim sizlere..
Edibe, evinin her köşesine aşkı zerafeti sığdırmış bir sofranın başında evlatlarını gözü yaşlı izleyen nahif kadın ..
Kozasından belki de çıkmayı başaramayacak bazı gerçekler ve zorlukların arkasında yeniden doğmayı bekleyecek devrimci Koza ..
Hikayesiyle adeta yürekte bir kor bırakacak olan Kor..
Nevi şahsına münhasır ve daha çok okumak isteyeceğiniz Haziran..
Birçok gerçeğin özeti gbi değişimin karşısında duran Korkmaz..
Ve bir masa başında toplanan Deryadil ailesini sevmediği yemekler üzerinden anlatan diğer yemekler ..
Fonda Müzeyyen Senar ..
Sonda acı bir haber .. (bunu beklemiyordum )
Ne yaptın sen @can_grss beni benden aldın
Aile, soyağacına kazınmış isimler değil, ceviz ağacından yapılmış masayı sofra yapan insanlardır.”
Hangi çocuk hayatına, kişiliğine bu kadar karışılarak, düşüncelerine bulaşılarak büyütülse, işte böyle hayata karışıp bulaşmaktan korkar. Yerine saplanır. Mimiksiz kalır. Tatsız yaşar.
Puan :9/10
Oyyy oyyy ne kara gün, ne bitmeyen Çile... Zaman geriye getirmek varsa eğer ah nerede o günler? Oyyyy oyyyy nasıl bir acı nasıl bir kasvetli sıcak bekleyiş... Acı haber tez gelirmiş.
Yalnızım, ne kadar aranıp dursam
Baş ucumda seni bulamıyorum
Güneşten vazgeçip susuz olsam da
Seninle olmadan olamıyorum.
Şu yollar bilmem ki dağ mı, ova mı?
Gitsem bulur muyum kendi yuvamı?
Kuş! Yolun nereye? Bizim eve mi?