Kapak tasarımıyla ilgimi çeken ama arka kapak yazısını okuyunca pek bana uygun olmadığını düşündüğüm, sonradan iç tasarımı nasıl acaba diye bir baktığımda gördüğüm yazı (7 çağ. 7 öykü. Tek aşk.) ilgimi çekince bir şans vereyim diyerek aldığım bir kitaptı.
Açıkça söylemem gerekirse sevmem diye çok korkuyordum. Çünkü kitabın konusu olsun, kapak tasarımının ürkütücülüğü olsun hiçbir şekilde bana hitap eden bir kitap olmadığına emindim. Ama yine de iç kapakta gördüğüm yazı sebebiyle beklentimi de tamamen sıfırlamıyordum. Bayılarak okudum diyemesem de sevdiğim bir kitap oldu. Bu tarz çok (hatta hiç) okumadığımdan bana çok farklı ve yaratıcı geldi konusu.
Okurken sürekli "Garip." demekten kendimi alamadım. Çünkü gerçekten garipti. Sonrasında okumaya devam ederken kitap bana başka bir şans vermediği için dedektif hâlime bürünüp olayı çözmeye çalıştım. Buradan çıkardığım sonuç şu: gelecek planlarıma dedektifliği kesinlikle eklememeliyim :)
Aslında çözülemeyecek bir şey de yok ama yine de bence tam olarak ne olduğunu tahmin edebilecek birisi yok.
Söylemek istediğim şeyler spoiler olabileceğinden dolayı onları söylemeyeceğim. Spoiler vermeden açıklamak gerekirse kitap aynı adada geçen yedi farklı öyküden oluşuyor. Her öykü bir önceki öyküden daha önceki bir tarihte olmuş ve bütün öyküler birbirleriyle bağlantılı. Eğer kitabı okumak isterseniz başlarda biraz anlamsız gelebilir ama kitap ilerledikçe ve olaylar bağlandıkça kitap güzelleşiyor, akıcılaşıyor.
Kitabın sonunu da sevdim. Bence sonu güzel bağlanmıştı. Özellikle de "Seni takip ettim." kısmı benim çok hoşuma gitti. :)