Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Orada, tezgahların üstüne, raflara sıralanmış kitapları gözden geçirerek bekliyordum. Delikanlı, kucağında kitap yüküyle içeri girince küt diye tosladı sırtıma. Tezgahın üstüne yüzükoyun kapaklanıverdim. Boş bulunmuştum. Doğruldum, sırtıma toslayana baktım. Kitap paketini bir sandığın üstüne indiriverdi. Her yer sallandı. Her yan parçalanacak sandım. Belki, bir kucak dolusu kitap yüzünden değil, delikanlının aculluğundan, kırıcılığından bana öyle geldi.
aynı anda aynı yerde olmak nasıl güç. hemen hemen olanaksız. yine de denenebilirdi. aynı anda aynı yerden olunacak bir kesişme noktası yakalanana dek denenebilirdi. neden denemedim? maç düşkünleri spor totoda on altı mı, yüz altı mı, ne bileyim işte neyse onu tutturmak için günlerce uğraşıyorlar, olasılıklar kuramını çalıştırıyorlar da biz neden sevdiklerimizle aynı anda, aynı yerde, aynı coşkuyla buluşmak için bu olasılıklar kuramını çalıştırmıyoruz? neden toto cetvelleri kadar önemli önemsemiyoruz birbirmizi? bunu denemeliydim. inatla. bugüne dek denenmemiş bir şeye şimdi burdan, bu denli uzaktan başlanamaz ki. burdan sıfır sıfır sıfır birle bu atılımı yapmak, sıfır sıfır sıfır birin desteğini tümüyle gözden çıkarmak demek olur. şu saatte c evindedir. ama sesi, açılan kanalın ucundan iyice şaşkın gelecek. ya 'hayrola?' derse? 'hayrola?' diyecek. kesinlikle biliyorum, öyle diyecek. özlem yine bağrının orta yerinden vurulup düşecek.
Reklam
''Acılaşıyorsun'' dedi, aynalardaki üç tane kendinin üçüne de. İçinde küçük bir istek kalmış olduğunu sanıyordu. D'yi duymak isteği. Ancak bu istek, buzullar serinliğinde, uzay dinginliğindeki, yeri menekşe taşlarıyla kaplı odada daha iki adım atar atmaz ölüyor. Tümüyle sönüp sörpüyor. Askıda, kararsız bir özlem, gerçek bir özlem midir? Kan bağıyla gelen, seçilmemiş bir özlem nasıl gerçek olabilir? Dağılıp sönmeye yazgılıydı bu özlem.
Gelmeyeceğinden en küçük bir kuşku duymaksızın bir şeyi beklemek.Böyle bir bekleyiş hiç unutturamaz kendini.Aynı durumdayım.
Ölmeye yatmadan önce telefonu çevirebilirdim. İstanbul'u arayabilirdim. Aydın uçağa atlar gelirdi hemen. Bundan hiç kuşkum yok. İlk uçakla gelirdi. Bir deneme daha yapabilirdi. İnsan ömründe son bir deneme hiç gerçekleşmez. Bilinmek istenen o son şey.
Bir küçük parkın duvar dibinde boy vermiş iki leylak ağacı gördü. Beyaz beyaz ve eflatun eflatun açmış çiçekleri... Çiçekler alabildiğine fışkırmış...Kişi bazen böyle sessizce fışkırmış güzellikleri görmeden geçer. Durmadan durulacak yerlerde, durulacak duraklarda.
Sayfa 383Kitabı okudu
Reklam
Kim istemez kendini beğenerek ölmeyi? Kendini doğrulamış olarak ölmeyi ben de isterim Her şeyde haklı bularak kendimi. Bütün haksızlıkları da başkalarına yıkarak. Devrederek. ''Kısmet değilmiş!''
Sayfa 117Kitabı okudu
Büyümemiş çocuk gülüşünü bazı küçük duraklara saklar o.
Tam baslandi, bir yerde koptu anlatilmak istenen.Ya kendimizden korkuyoruz ya cevremizden. Ne olduysa oldu şöyle iyi bir acilip dökülemedik.
"Ama art arda kopuşların hüznü değil bendeki. Art arta kopa kopa kopacak tek şeyi kalmamış olmanın hüznü. Hüzün duyulması gereken her şeyden hiç hüzün duymamak, altından kalkılması en ağır hüznü yığıyor üstüme. Biri olmalı. Birini aramalıyım. O birinin karşısında hiç konuşmayabilirim. Sürekli susabilirim. Yine de çok konuşmuş gibi, içime durmadan yığılan ağırlığı, adına yalnızlık denen bu kötü yükü atabilirim üstümden."
Reklam
Bir insan, pislik değil mi, iğrenç değil mi, çirkin değil mi bu, derken nasıl dümdüz çıkabilir sesi? Bir ağız nasıl buruşmaz bu sözcükleri çıkarırken dudakları arasından? Bir göz nasıl çat çat çat yazılan o kağıtların üstünde kalabilir? Salt o kağıtlara yazılanlarla bir olabilir de, ağızdan çıkanlara bunca uzak durabilir?
Sayfa 104Kitabı okudu
Nicedir hüzün ve acı ne denli büyük olursa, o denli çok gülünüyor.
Sayfa 219Kitabı okudu
Biz aramıza en çok polis sızmış bir kuşağız ya hocam, hatta karşılıksız sevda, şu yeryüzünün bütün güzelliklerini önümüze yığsa, o güzelliklere güven içinde yaklaşmamız, bu uçsuz bucaksız yeşilliğin ortasına kendimizi bırakıvermemiz, orada taklalar atıp yuvarlanmamız olanaksız.
Sayfa 187Kitabı okudu
Kendimi dinliyorum. Ne öfke ne sevda. Hiçbir şey yok. Karışık bir yürek. Ortada neler olup bittiğini ayırt edemiyorum.
Sayfa 186Kitabı okudu
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.