Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
Kendime Zırvalar
Yine Kadınlar ve yine bir mücadele. Bu öyle bir dünya ki, sanırsınız günümüzün Afganistan'ı. Bazıları bu öyküleri gelecekten bir şeymiş gibi yazıyorlar bakınız Margaret Atwood, bazıları ie günümüzden bir şeymiş gibi yazıyor bakınız Khaled Hosseini - Bin Muhteşem Güneş. Ortak fikir yine aynı, ezilen, hakları elinden alınan ve aşağılanan kadınlar... Distopik öykülerin en çok bu kısmını beğeniyorum, hayatlarımızdan o kadar uzak ve hayatlarımıza bir o kadar yakın olmaları. Bir kadının eşini seçememesi, kiminle ne kadar yakınlaşabileceğinin kararının onun eline bırakılmaması ve bir yerde tecavüze varan zorlamalar ve psikolojik kısıtlamalar tüm bunların en sinir olduğum kısmı. Hayatınızda size de neyi nasıl yapmanız gerektiğini sürekli söyleyip duran insanlar yok mu? Müdürünüz, kocanız, sizden üst bir pozisyonda (iş anlamında ya da hayattaki statü anlamında) olmasına gerek bile yok, bazen arkadaşlarımız bile bize bunu yapıp duruyor. Hepimize diyorum ki içimizdeki direnişçiyi ortaya çıkarmalıyız ve kimsenin bizi bizden iyi bilmediği gerçeğini kafamıza sokmalıyız artık. Cinsiyetinizin bir önemi yok, ben benim, siz sizsiniz ve kendimizi en iyi biz biliriz. Kullanılabilecek ne kadar kişi zamiri varsa hepsini kullandıktan sonra, belirtmek istediğim şey şu ki: hislerinize güvenin... Ne istediğinizi bırakın onlar söylesin ve sonra istekleriniz için gözünüzü kırpmadan savaşın!!!
Selam canımmm okurlar!!
Kitaba nasıl başlasam ne yazsam bilemiyorum. O kadar çok yerde kendime hakim olamayıp ağladım ki yazarın duygu aktarımına hayran olmamak elde değil. Kitabın konusu, dili, yazarın üslubu, çeviri vb. Her şeyi ile çok başarılı bir kitap. Kitaba dair daha çok şey yazılır ama ben yazıp spoiler vermeyecem. Afganistan kadınlarının talihsiz hayatları ve iki kadının kesişen yaşamları, dostlukları üzerinden Bin Muhteşem Güneşi yaşamaya hazır mısın..? Şimdiden okunacaklar listesine girsin...
375 syf.
·
Puan vermedi
Yazar Khaled Hosseini’nin bu ironilerini ülkesi Afganistan’ın savaş öncesi ve savaş sonrası yaşamı bizlere anlatarak yaptığı bir kıyaslamayla da görebiliyoruz. Savaş öncesinde mutlu bir Afganistan içinde kendi içinde çatlakları olan bir Afganistan’a rastlıyoruz. Çocukların uçurtma yarışmaları yaptığı, çocukların çocuk olabildiği ve içinde bir yaşam olan Afganistan, herkes için bir yuva motifini gözler önüne sererken bu dönem içerisinde farklı etnik grupların, azınlıkların da haklarının ihlal edildiği ve o kişilerin ayrımcılığa maruz kaldığı bir toplum yapısının da mevcut olduğu anlaşılıyor.
Uçurtma Avcısı'nı, kitabın içinde geçen bir cümle ile tanımlamak mümkün: "Hüzünlü bir hikâye".
Emir ve Hasan aynı yerde yaşayan farklı dünyalara sahip iki çocuk. Sevilmeyen etnik bir gruba mensup olan Hasan, çalıştığı evin oğlu olan Emir'in mutluluğuna adeta kendini adamış bir dost. Emir'in ise tek çabası babasının
Nereye giderseniz gidin, ülkeniz peşinizden gelir. Artık siz orada yaşamasanız da o içinizde yaşar. Afganistan'ın Khaled Hosseini'de yaşadığı gibi. Bin Muhteşem Güneş, ilk romanı Uçurtma Avcısı'yla tüm dünyada inanılmaz bir başarı yakalayan Hosseini'nin ikinci romanı. Yazar bu romanında da yine doğduğu toprakları anlatıyor. Bu kez iki kadının kesişen yaşamları ve dostlukları üzerinden. Küçük yaşta evlendirilen kızlar, çocuğu olmayan kadınlar, babaya ya da çocukluk arkadaşına duyulan, geçmişe gömülmüş aşklar. Khaled Hosseini, hasreti, dostluğu, aşkı ve insanlığı en iyi anlatan yazarlardan. Başarıyla kurduğu olay örgüsüyle, çıkmaz yolların nasıl düzlüklere açılabileceğini gösteren yaratıcı bir kalem. Bin Muhteşem Güneş, kelimenin tam anlamıyla "beklenen" bir roman...
430 syf.
9/10 puan verdi
Bin Muhteşem Güneş kitabı bence olağanüstü bir eser. Hikaye, Afganistan'ın tarihsel ve kültürel derinliklerine dokunurken, Mariam ve Laila'nın dostluğu ve dayanışmasıyla insanın içini ısıtıyor. Khaled Hosseini'nin dili, olayların akışını anlamakta zorlanmayıp okuru adeta hikayenin içine çekiyor. Romanın her sayfasında duygusal bir yolculuk yaşadım, karakterlerin deneyimlediği acıları ve sevinçleri içimde hissettim. Kitap, aile bağları, kadın dayanışması, umut ve insanın içsel gücü gibi evrensel temaları muhteşem bir şekilde işliyor. Bin Muhteşem Güneş, okuyucuyu derin düşüncelere sürükleyen, unutulmaz bir başyapıt. Bu etkileyici kitabı herkese tavsiye ederim, kesinlikle okunmaya değer.
375 syf.
10/10 puan verdi
Uçurtma Avcısı kitabını okudum ve gerçekten büyülenmemek mümkün değil. Bence muhteşem bir eser. Hikaye, Afganistan'ın karmaşık ve etkileyici atmosferini ustalıkla yansıtıyor. Küçük Amir'in dostluğu, ihaneti ve pişmanlığı arasındaki içsel çatışması beni derinden etkiledi. Khaled Hosseini'nin dilindeki incelik ve derinlik, okuru hikayenin içine çekiyor ve bambaşka bir dünyaya taşıyor. Kitapta aile bağları, dostluk, sadakat ve kefaret gibi evrensel temalar olağanüstü bir şekilde işlenmiş. Her sayfasında yeni bir duygu buldum ve karakterlerle birlikte yaşadım. Uçurtma Avcısı, insanın iç dünyasını keşfetmesine, yaşadığı acıları ve sevinçleri hissetmesine olanak tanıyan harika bir yolculuk sunuyor. Bu etkileyici kitabı herkese şiddetle tavsiye ederim.
Hosseini, kitap boyunca karmaşık ve dokunaklı karakterlerin hayatlarını anlatırken Afganistan'ın geçmişini ve karmaşık sosyal yapısını ustalıkla işliyor. Roman, dostluk, ihanet, sevgi ve kurtuluş gibi evrensel temaları işlerken, Afganistan'ın tarihi ve kültürel arka planıyla da okuyucuyu büyülüyor. Hosseini'nin akıcı ve etkileyici anlatımıyla, "Bin Muhteşem Güneş" sadece bir hikaye değil, aynı zamanda insan doğasının derinliklerine ve insanın acı ve sevincini anlama çabasına dair bir yolculuk sunuyor. Bu roman, okuyucuyu hem düşündürüyor hem de duygusal olarak etkiliyor.
Afganistan ve Filistin
Bir kitabı okurken hiç bu kadar ağlamamıştım. O duyguları insan içinde hissediyor. Kitabı bitirdikten sonra uzun süre boşluğa baktım uzun süre düşündüm. Evet bu kitapta yaşanan olaylar belki de şuan Filistin'de yaşananların benzeridir. Afgan çocukları yaşadığı o kaotik anları şuan Filistin çocukları yaşıyor. Taciz, tecavüz siddet ve daha fazlası.
Ben hiçbir kitapta böyle bağ kuramam, insanlığımızı sorgulatan cinsten.
Bu kitabı okuduğumda aklımdan geçen tek şey şu oldu. Tüm dünyada tek masumlar var çocuklar. Hiçbir çocuk yaşamasın bu kötülükleri..
Uçurtma Avcısı
Öncelikle merhaba,
Bu kitabı daha öğrencilik yıllarımda okudum, fakat şimdiye kadar okuduğum en güzel kitaplardan biri. Biri bana sence hangi kitabı okuyayım diye sorsa, önerdiğim ilk üç kitaptan biri Uçurtma Avcısı. Gerek başkarakterin pişmanlıkları gerekse yazarın Afganistan tarihini perde arkasında muhteşem bir şekilde sunması ve Hasan’ın sadakati ve cesareti insanı başka bir diyara götürüyor. Spoiler vermeyeceğim ama Asef’in Hasan’a tecavüz ettiği anda, Hasan köşe başına öyle bir bakış fırlatıyor ki Amir, o bakışı ömrünün sonuna kadar unutamıyor ve şunu söylüyor: “Hasan, o köşe başına öyle bir bakış attı ki sanki benim orada olduğumu biliyordu, yıllarca bu pişmanlığı iliklerime kadar hissedeceğimi bile bile sesini çıkarmadı bu beni kahrediyor.” ve yıllar sonra Amir bu vicdan azabı yüzünden Amerika’dan Afganistan‘a gidiyor neler mi oluyor okuyup görün. İnanın bana, pişman olmayacaksınız! Yazar, olayları o kadar güzel anlatmış ki seyirci kalmak insanın zoruna gidiyor, bir şeyler yapmak istiyorsunuz ama elinizden bir şey gelmiyor, o kadar zor bir durum ki mutlaka okuyun.