Düşünen insana düşman bir nesil
Nefaset Lokantası 
Nefaset Lokantası yazarın ikinci romanı. Kitap öyle lezzetli başlıyor ki Afitap Hanım'ın masasının çevresinde mezeleri tadıp, sütlü nuriye'yi kaşıklarken muhabbete ortak olmak istiyorsunuz.
Kitabın özellikle ilk 35 sayfa ve son 20 sayfada yer alan Salih'in duygudurum karmaşasını , yetiştiği çevreye, yaşadığı ülkeye duyduğu kayıtsızlık ve varoluş sancıları çok güzel işlenmiş. Küçük yaştan beri anne-baba yoksunluğu ile büyüyen karakterin çektiği aidiyetsizlik ve topluma yabancılık okuyucuya hissettirilmiş. Toplumda okuyana, düşünene, fikir ayrılıklara verilen tepkiler tek-tip, düşünmeyen irdelemeyen insan kalabalığı oluşturma niyetinde olan düzene selam çakılmış.
Doğrucu Davut karakteri Metin'i sevdim, herşeyi kendine ve isteklerine addeden Suphi'yi sevemedim.
Kitabın orta kısmında hikayeyi şekillendirmek ve zenginleştirmek için olaya dahil olan Nihan karakteri, öyküyü maalesef bayağılastırmış. Doksana giden top falso alıp auta çıkmış. Ama kitabın sonuna doğru yine toplayıp uzatmalarda altın gol ile müsabakayı galip tamamlamış.
Yine de genel olarak tahlilleri, kelime seçimini ve kalemini sevdiğim bir kitap oldu. Yazarın Musa'nın Uykusu kitabını sene bitmeden okuyayım.
Keyifli okumalar.
Bırak Kalbin Düşünsün !!
|¦ Nefaset Lokantası - Tuğba Doğan ¦| İlk basım: 2019
Nefaset kelimesinin iki anlamı var. 1. Nefis olma durumu 2. Kıymetli olma durumu. Yazar ilk anlamını söyleyerek aslında ikinci anlamını kastetmiş. Çünkü Salih karakteri bir türlü kendini kıymetli hissedememiş ya da ona bu duygu hissettirilmemiş. Hep bir varoluş sancısı çekiyor. Kendini hiçbir yere ait
