Aysusu

Sabitlenmiş gönderi
Tanrım, bana değiştiremeyeceğim şeyleri kabul etme gücü, değiştirebileceğim şeyleri değiştirme cesareti ve bu ikisi arasındaki farkı anlayabilme sağduyusu ver.
Reklam
Herkesin kendine ait parlak bir yıldızı vardır ve o yıldız insanı kaderine çağırıp durur, ama yıldızını dinlemeyi bırakırsan o ses zamanla tamamen susana dek yavaşça kısılır ve onu bir daha asla duyamazsın.
Sayfa 27 - Altın KitaplarKitabı okuyor
%31 (140/448)
Picasso ve Aşçısı
Picasso ve AşçısıCamille Aubray
8.1/10 · 137 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
176 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Yüreğimin Sesini Dinle
Yüreğimin Sesini DinleSusanna Tamaro
7.6/10 · 1.085 okunma
Reklam
Yaşamak istiyorsan bir kulp yakalamalısın; ama neye tutunduğunun hiç önemi yoktur.
Sayfa 129 - CanKitabı okudu
Atalarımız ne gibi seçimler yapmıştır? Bize ne gibi yükler yüklemişlerdir? Bu ağırlıklar arasında neden bu kadar çok fark vardır? Neden kimisi bir tüy kadar hafif koşarken, ayağını topraktan kaldıramayanlat da vardır?
Sayfa 98 - CanKitabı okudu
Gerçekten var olan sadece şimdidir. Sadece ânın önemi vardır.
Sayfa 89 - CanKitabı okudu
Aysusu tekrar paylaştı.
Ne güzel demiş Sabahattin Ali. 🌸
1glsmmm

1glsmmm

@gulsumptrkk
·
12 Eylül 2019 10:10
Kadın bir erkeğe varmaz, kadın bir erkeğe verilmez ve bir erkek bir kızı almaz, (almak, vermek) bu tabirler kadını kıymetten düşüren, ona ahkar (en hakir) mahiyeti veren şeylerdir ve her şeyden evvel bu zihniyeti kadınlarımız kafalarından çıkartmalıdır. Bilmelidirler ki iki cins birbirleriyle hayatlarını birleştirirken yuvaya getirdikleri aynı kıymette şeylerdir ve koca mal sahibi değil, ortak, hayat ortağı demektir.
Sayfa 118 - Yapı Kredi Yayınları, 25. BaskıKitabı okudu
Peki ben hangi nedenle doğmuştum? Kim olmak için?
Sayfa 64 - CanKitabı okudu
Reklam
Dünyaya gelmeyi ben arzulamıyorum ama bir kez buraya vardıktan sonra da gitmek istemiyorum. Peki o halde bireyin sorumluluğunun anlamı nedir? Seçen ben miyim, yoksa seçiliyor muyum?
Sayfa 39 - CanKitabı okudu
Neden yapılmamış hareketlerin, söylenmemiş sözlerin ağırlığını beraberimizde taşımak zorundayızdır? Vermediğim o öpücüğün? Kucaklamadığım o yalnızlığın? Neden doğduğumuz andan itibaren bu olağanüstü bulanıklık içinde yaşarız?
Sayfa 25 - CanKitabı okudu
Hep düşünmüşümdür: aklından asıl geçenleri hiç yazamazsın mektuba. Karşındakinin beklediklerini, istediklerini yazarsın ki mektupsuz kalmayasın.
Sayfa 32 - YKYKitabı okudu
112 syf.
7/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Savaştan yeni çıkmış bir toplumla yüzleşiyoruz Çador'da. Korku, baskı, şiddet bize kitap boyunca eşlik eden temalar. Ancak yazar özellikle kadınlar üzerindeki baskı ve şiddeti vurguluyor. Akhbar yıllar önce terk ettiği ülkesine geri döner. Tek derdi ailesini bulmaktır ama ülkesi bıraktığı ülke değildir artık. Ülkenin yeni rejimi gereği artık kadınlar çador giymektedir. Dünaya'ya yalnızca gözlerinin önündeki kafesten bakabilmelerine izin verilmektedir. Yani kadınlar artık bir silüetten ibarettir; kişiliksizleştirilmiş, sesi kesilmiş, bastırılmış, korkutulmuş... Sokak ortasında bir kadınla konuşmak, ona seslenmek, her şeyden önce onun kim olduğunu seçebilmeniz çok da mümkün değil. Ama Akhbar inat eder. Tek tek evleri gezer; tanıdık bir koku, bir ses duymak için oradan oraya koşturur. Annesini ablasını arar, aradıkça umutlanır, bulamadıkça umutlarının içinde kaybolur. Çador aslında kayboluşun öyküsüdür, kaybolulun ve yabancılaşmanın. İnsanın kendi insanlarına, kendi ülkesine yabancılaşmanın öyküsü. Murathan Mungan'ın kalemiyle Çador sayesinde tanışmış oldum. Böyle konular beni zihinsel olarak çok yorsa da ben kitabı çok sevdim. Baştan sona hüzünlü bir hikayeydi ve Akhbar'ın huzursuzluğunu çok derinden hissettim. Kısacık ama dolu dolu bir kitap.
Çador
ÇadorMurathan Mungan · Metis Yayınları · 20201,210 okunma
Eğer doğru kullanırsan sözcükler X ışınlarına dönüşebilirler, her şeyi delip geçerler. Okursun ve delinirsin.
Sayfa 88 - İthakiKitabı okudu
Resim