Halk CHF'i istemiyor hatta nefret ediyordu. Hatta Fethi Bey'in konuşması diye halkı yönlendirdikleri meydanda Fethi Bey'i değil de CHF'li Mahmut Esat'ı (Bozkurt) karşılarında görünce "büyük tepki ve sinirlilikle oradan ayrıldılar ve Serbest Parti'ye sevgi gösterileri yaparak şehre doğru ilerlediler. Halk Partisi
Sayfa 313 - Genç BirikimKitabı okudu
Birbirine bu kadar yabancı kalan, bu kadar kayıtsız ve hissiz davranan insanlar kum yığınlarına benzerler ki herhangi bir rüzgârın esmesiyle tarumar olmaya mahkûmdurlar.
Türk Edebiyatının En İyi 100 Romanı
1. İnce Memed, Yaşar Kemal
2. Tutunamayanlar, Oğuz Atay✅
3. Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Ahmet Hamdi Tanpınar✅
4. Huzur, Ahmet Hamdi Tanpınar✅
5. Kara Kitap, Orhan Pamuk✅
6. Bereketli Topraklar Üzerinde, Orhan Kemal
7. Aylak Adam, Yusuf Atılgan✅
8. Aşk-ı Memnu, Halit Ziya Uşaklıgil
9. Benim Adım Kırmızı, Orhan Pamuk✅
10. Puslu Kıtalar Atlası,
Şark edebiyatı; içinde bulunduğu muhite, insan ve tabiat muhitine yabancı kalmıştır. Daima havalarda, boşluklarda gezmiştir. Tek bir şahsın ifadesi olmuştur; insanlığa ve tabiata tercümanlık etmemiştir. Tabiatı insana, insanı insana sevdirmemiştir. Bunları birbirine yaklaştırmamıştır. Aralarındaki yabancılığı, bigâneliği kaldırmaya ve manevi bir vahdet tesisine çalışmamıştır.
Sayfa 77Kitabı okudu
Mən bir əsir idim, azad olmaq istədim..
Sayfa 22Kitabı okudu
Türk milleti için imtihan günleri geldi. Mütareke oldu; Türk milleti dün
kendine kardeş dindaşların bugün düşmanlarla birleşerek kendisi hakkında düşmandan ziyade kastettiğini gördü. Türk milleti dün kendisine Türk padişahı diyerek Türk'ün semahati sayesinde dünyada hiçbir hükümdarın görmediği bir debdebe ve haşmet temin etmiş olanları düşmanlarla işbirliği yapar gördü. Türk dün kendisine Türk şeyhülislamı, Türk müfti-î-enamı diyenleri bugün dini, imanı düşman paralarına satılmış gördü!
Ahmet Ağaoğlu
Sayfa 453 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
"İstibdat, sadeliğe asla tahammül etmez; dosdoğru söz söyleyeni daima küstahlıkla, terbiyesizlikle, ukalâlıkla itham eder. İşte bunun içindir ki aslında şah ve sultan olanlar bilâhare şehenşah, padişah, hükümdarı âzam, zillullah, müeyyed min tarafillâh, şehriyarı âzam, elkaimi billâh, elmutesimi billâh ve ilâahiri olmuşlardır ve yine bunun içindir ki, aslında vezir ve vekil olanlar bilâhare sedriazam, serdarı ekremi saidü devle, rüknülmülk, serdarı kül ve ilâahiri olmuşlardır."
Sayfa 101Kitabı okudu
‘’İdare etmek sanatı, zaten fikirlerin ayrı olduğu yerlerde kendisini gösterir.’’
Sayfa 83Kitabı okudu
Latife Uşşaki'nin Ahmet Ağaoğlu'nun ölümünün ardından yazdığı yazıdan parçalar:
Ölmek- Ağaoğlu'nun temiz hatırasına
"Bugün hor gördüğümüz nice kıymetler var ki yarın mezarları başında gözyaşı dökeceğiz. Ve onların birer 'kıymet' olduklarını itiraf edebilmek için ölmelerini beklemekteyiz. Çünkü yaşadıkları sıralarda onlara bu kıymeti vermemize, kıskançlığımıza manidir. "
"Görülüyor ki, insanları haklarına kavuşturan en adil hakim ölümdür. Ve artık inanabiliriz ki, layık olduğumuz alakayı, kıymeti, itibarı, şerefi, saygıyı ve sevgiyi kazanarak yaşayabilmemiz için, başvurabileceğimiz tek çare vardır: 'Ölmek!' " Eski Dost²