İslami bütünden kopmuş, ümmet idealine yabancılaşmış, rakip ve keyfi parçalarla bir kültür ve bir medeniyet inşa edilemez, yeni bir düşünce sistemi oluşturulamaz. Hiçbir zenginlik, düşünsel, ahlaki, kültürel zenginlik kadar etkili, kalıcı ve dönüştürücü olamaz. İslami algının, bilginin, bilincin ve vicdanın bir bütünlük içerisinde hayatı dönüştürmeye başlamasıyla, özgürleştirilmesiyle birlikte ancak bir medeniyetin inşası konuşulabilir.