_Tanrı, ilk ateisttir. Ateistler
_Tanrı, ilk masondur. Masonlar
_Orospu çocuğu. Marques de Sade
_Herkesin tanrısı kendine benzer. Yamyamların tanrısı bir yamyam; savaşçıların tanrısı bir savaşçı; hırsızların tanrısı hırsız; aşıklarınki de aşk tanrısı olacaktır. Ralph Emerson
_Trakyalılara göre tanrı, sarışın ve mavi gözlüdür. Öküzlerin elleri
Ah bu rüyalar... Ah bu hayaller... Onlar da olmasa geçer mi zaman çekilir mi hayat? Çocuk dünyamda en çok görmek istediğim annemle rüya da bile olsa kavuşmak güzeldi bir de sonu ayrılık olmasa... Hayırdır inşallah! Yine rüya görmüştüm. Annemi görmüştüm rüyamda. Uzun saçlarımı örüyor, saçıma kurdeleler takıyordu. Sonra da gelincik ve papatyaların arasında koşturduğumu gördüm. Anneciğim oturmuş çiçeklerden taç yapıyordu bana, sonra da o tacı başıma takıyordu. Nasıl da güzel olmuştu başımdaki taç. Annem bana sarılıyor, beni doyasıya öpüyor öpüyordu. Sonra elimi birden bırakıp gidiyordu.
_Kanatsız uçmaya kalkışma!
_Ham, pişkinin halinden anlamaz; öyle ise söz kısa kesilmelidir vesselâm.
_O, kırmızı güldür, sen ona kan deme. O, akıl sarhoşudur, sen ona deli adı takma!
_Hakiki olan vaadleri gönül kabul eder; içten gelmeyen vaadler ise insanı ıstıraba sokar. Kerem ehlinin vaadleri görünen hazinedir; ehil olmayanların vaadleri ise
İnanılmaz sürükleyiciydi tek kelime ile mükemmeldi.
Kitapta ırkçılığı ve arkadaşlık kavramı, gerçek arkadaşlık kavramı çok güzel işlenmiş. Herkesin birbirini kullanmaya çalıştığı bir dünyada çıkarlara tamamen zıt olan bir arkadaşlığın öyküsü bu. Yazarın anlatımıyla bu duygu insanda çok daha güçlü hale geliyor.
Ve hayaller.. Yahya Kemal Beyatlı'nın dediği gibi "İnsan alemde hayal ettiği müddetçe yaşar."
kitapta bunu çok net görüyorsunuz. Hayal kurmak baraj kapaklarını açmak gibidir, su akmaya başladıktan sonra engelleyemezsiniz, su-hayaller geçtiği her yeri-herkesi etkilerler. Hayaller büyüdükçe büyür ve hayata tutunma sebebiniz olur. Bunu kitabı okurken hissediyorsunuz, küçücük bir kıvılcımla bile insana nasıl umut doluyor, hayallerine nasıl da bağlanıyor ve kopamıyor..
Kitabın sonu ise beklendik bir sondu, acıydı ama şaşırtıcı değildi. Kitaptan sonra vardığım sonuç İnsanlar en çok sevdiklerine zarar verir oldu. İstemesek de en çok sevdiklerimize zarar veriyoruz. Ve içimizde zıtlıkları barındıran yaratıklarız, Lennie her ne kadar kocaman bir adam olsa da aslında küçücük bir çocuktu, önemli olan içimizde barındırdıklarımız dışarıdan görünen değil.
Fareler ve İnsanlar'ı sevdim, yazarın anlatımıyla çok daha etkileyici bir kitap olmuş. Kısacık ama dolu dolu bir kitap, mükemmel olmasa da okurken etkileniyorsunuz ve bir çok değeri sorguluyorsunuz. Okuduğunuza pişman olmayacağınız bir kitap. İyi Okumalar :)