?
Her sene Ramazan-ı Şerifimizi burnumuzdan getiriyorlar.
Her sene katledilen kardeşlerimizi paylaşıyor, ah-u vah ediyor, postallarla çiğnenen, yakılan yıkılan Aksa videolarımızı duygusal müziklerle paylaşıyor, iki üç beddua ediyoruz, bitti.
Gerçekten böyle mi kahrolacak İsrail?
"E ama zulüm duyuruyoruz!"
-Kime?
...
Kime duyuruyoruz
Ah! Kudüs, Müslümanlar için kutsal, Hristiyanlar için kutsal, Yahudiler için kutsal bu yerde gökyüzüne sürekli olarak yakarma ve dua sesleri yükselmekte!...
Senin kalbinden sürgün oldum ilkin
Bütün sürgünlüklerim bir bakıma bu sürgünün bir süreği
Bütün törenlerin şölenlerin ayinlerin yortuların dışında
Sana geldim ayaklarına kapanmaya geldim
Af dilemeye geldim affa layık olmasam da
Uzatma dünya sürgünümü benim
Güneşi bahardan koparıp
Aşkın bu en onulmazından koparıp
Bir tuz bulutu gibi
Savuran
Ah Üstadım! Vakit vakit tehacümlerine, taarruzlarına maruz kaldığımız bu menhus hainlerin zulmünden ne zaman âzade kalacağız.
Bu mülhid mütecavizler, haddini tecavüz etmeye başladılar. Artık tecavüzün bu derecesi fazladır. Bu itibarla muazzam bir bârika-i hakikatın zuhuru yaklaştığı iman ve itikadı, bizi teselli ediyor. Ne zaman ki, tahribat ve istibdad haddini aştı, uçurum kendini gösteriyor. "Büyük felâketler, güler yüzlü intibahlar doğurur" derler ki, pek musîb bir söz. Herhangi bir hükûmet zulmü ve istibdadı artırdı, mazlum milletler istiklalini kazanıyor. Şu asırda dinsizlik ve tahribat fazlalaştı. İnşâallah mazlum ve masum ehl-i imanın yüzü gülecek. Parlak bir hakikat güneşi tulû' edecek.
Bu gecenin, şu ayeti kerimede bildirilen gece olduğu söylenmiştir.
“O gecede her hikmetli iş, belirlenip hükme bağlanır.” (Duhân,4)
Bu geceye, bereketli ve feyizli bir gece olması sebebiyle 'Mübarek',
Kulların günahlarının affolunması ve temize çıkmaları sebebiyle 'Berat',
Kulların ihsana kavuşmaları nedeniyle
"Sen geçerken
Yıldızlar kaydı her yere
Armağan olsun diye gökyüzü
Dilini bilmediğim sabahlara çıktım
Ne bildimse kalbimden öğrendim
Sen geçtin ya sevgilim
Umudun gölgesi düştü her yere." (s. 53)
Ah,
Dünyanın derdini kendine dert bilen şairleri ne çok severim. Kanayan yaraları görmezden gelmeyen, dilini, kalemini derdini anlatmaya
“Kudüs ve Mescid’i Aksa Haçlıların işgalinde olduğu müddetçe ben nasıl olurda gülebilirim, istediğim gibi rahat yemek yiyebilirim ve hele nasıl gözüme uyku girebilir.”
Selahaddin Eyyûbi
Kudüs Fatihi
Ömrünü İslama adayan, İslam dünyasını birleştiren, yenilmez denilen Haçlıları yenilgiye uğratan, dönemin üst düzey savaşçıları Tapınak Şövalyelerini
Bitti.
Oysa yıllar sonra bir kitaba bitme diye yalvarmak istedim.
Elime aldığım ilk günü hatırlıyorum, nasıl da korkutmuştu gözümü, hatta grupla okursak daha kolay biter düşüncesiyle bir okuma grubu oluşturmuştum. Kitap içine öyle çekti ki, hangi şartlar altında olursak olalım okurmuşuz meğer...
"... kitaplara giderek daha fazla