Ahh edgar ahhh sana ne diyim ki
Ahh edgar ahhh sana ne diyim ki
60 yıl...
Evlenirken kendisine sorulmadan ,abisinin kayınıyla evlendirilerek hayatı zindan edilen bir kadının hikayesini dinledim dün.Hayat hikayesini anlatırken, ben geçmiş yıllardan bahsediyor düşüncesiyle dudaklarımı sıkarak, gözlerim yaşlı onu dinlerken daha geçen yaz oldu sözüyle şok oldum. 60 yaşındasınız ve hala zulüme devam eden insanla ömür geçiriyorsunuz. Ben sadece neden teyzem neden bu durumlara katlandın evliliğin ilk yıllarında bunu kimseye anlatmadın mı dediğimde, abime söyledim erkek yapar dedi kimse yoktu arkamda dedi..Ahh dedim benim dinim bunu söylemiyor, benim peygamberimin hayatında böyle bir şey asla yok teyzem benim peygamberim hanımından bir şey isteyeceği zaman bile direk söylemez onu ifade eden sözler söylermiş 'erkek 'sözünü doldurmayı güç kullanmak olarak gören erkeklere haykırmak isterdim bunları...o anlattı ben dinledim ve şunu gördüm böyle insanların yanında olan eşler acaba ben nerede hata yapıyorum diye kendinde hata aradığını gördüm narsist bir insan tamda böyle hissettirir insana diye geçirdim içimden...Bu yaştan sonra yapacak bir şey yok dedi..Birlikte dua edelim teyzem..Rabbim eşinin yüreğini merhamet, sevgi, şefkat yerleştirsin dedim kuçaklaştık ve ayrıldık...Yol boyu düşündüm şimdi ki gençlerin bana beğendiğim eşyayı almadı, istediğim tatile götürmedi.... Gibi sebeplerden yuvalarını yıkmalarına o kadar üzüldüm ki ahhh teyzem sizlerin hayata bakışı ile bizlerin hayata bakışı arasındaki bu kadar farkın oluşmasını düşünmeden edemedim...
Kendi kalemimden...
Ya benim ağzımı açtırmayın!!
İstanbul'dan küçük bir ilçeye taşınmaya niyetlenince en büyük endişem alışmaktı.Ne de olsa şarkılar türküler bize alışmak sevmekten daha zor olduğunu söylüyordu..
Tüm korkularıma rağmen yeni bir yer yeni bir düzen derken alışmaya başladım.
Önce komşu ,sonra mahalle sonra çevre derken ister istemez ortamın tam
