Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ahmed Arif Leyla'sına seslenirken "Başın, gözün ağrımasın." diyor. Sevmek tam da bu. Eskilerin dediği gibi: "Tek canı sağ olsun da; yel essin, kokusu gelsin."
Reklam
207 syf.
8/10 puan verdi
·
6 günde okudu
LEYLİM LEYLİM İNCELEMESİ
Vay be Leyla nasıl duyarsız kalmayı başardın bunca mektuba ? Bir evet desen, dünyaları serermiş Ahmed ayaklarına. Kitap, Ahmed Arif'in Leyla'sına gönderdiği mektupların, resimleriyle beraber yer almasından oluşuyor. Ahmed Arif'in büyük aşkından ve aynı zamanda yaşadığı zorluklardan bahsediyor. O ne güzel bir aşk, ne güzel bağlılıktır ki; mektuplara, bir kalbe hatta Dünya'ya sığmamış, kırık bir kalpten dökülen kelimeler, kâğıda düşerken incinmiş, yaralanmış, yaralıymış hep... Alıntı : "Özledim diyebiliyorum ya, yeter bana. Evet özledim seni. Hastalıklar, musibetler, uzak kalsınlar sana. Yerine ne çekeceksen ben çekeyim. Yerine, ne belâ bulacaksa beni bulsun...
Leylim Leylim
Leylim LeylimAhmed Arif · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201316,2bin okunma
Sevilmek: "Leyla'sina mektubu ulaşsın diye 25 kuruşluk posta pulu almak için hamallık yapan Ahmed Arif'in hakkıydı."
207 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
30 saatte okudu
Ahmed Arif öyle bir sürü kitabı olan şairlerimizden değildir? Zaten kendisi de mektuplarında bir sürü kitabı olanları anlamsız bulduğunu dile getirmiştir. Ruhsuzca yazıldıktan sonra sayı olarak mısraları çoğaltmanın manası yoktur onun gözünde. Bu eser de Ahmed Arif'in karasevdalı olduğu ama asla ulaşamadığı Leyla Erbil'e yazdığı mektuplardan oluşmaktadır. Kafka okuyanlar bilir 'Milena'ya Mektuplar'ını -gerçi 'Babaya Mektup','Ottla'ya ve Ailesine Mektuplar','Felice'ye Mektuplar' diye sürüsüne mektubu vardır yayınlanmış- aşık olduğu hanımefendiye yazmıştı. Yazdıklarının yayınlanmamasını istemiş, ancak arkadaşı Max Brod emanete ihanet etmiş ve şimdiye kadar milyonlarca dünyalı okumuştur Kafka'nın mahrem duygularını. Leyla Erbil de başta tereddüt etmiş, ancak daha sonra kendisine gönderilmiş bu mektupların yayınlanmasına izin vermiştir. Doğru mu yapmıştır tartışılır. Ancak bu sayede biz okuyucular böyle bir dava adamını daha iyi tanımış olduk. Şahsen ben okuduğum için memnunum. Böyle değerler bilinmeli, okunmalı.
Leylim Leylim
Leylim LeylimAhmed Arif · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201316,2bin okunma
Leylâm ve asıl seni bir daha görmemek... Ve asıl seni görmemeyi düşünmek insanı deli ediyor. Seni belki bir ay görmesem ne bileyim seni 3 ay, bir sene görmesem bu insana koymaz da bu bir yasak olursa ve hiç dönmemek karışınca işe, çok acı oluyor Leylâ. Amma diyeceksin ki, “Biz birbirimize o kadar alışmamıştık ki.” Öyle değil halbuki Leylâ, alışmamıştık amma, alışa bilirdik ve alışacaktık...
Reklam
115 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
30 günde okudu
Iki dost arasındaki mektuplaşmanın sadece Ahmed Arif'e ait olanlarını okuyoruz yine ...Yine diyorum cunku aklıma Leylim Leylim geliyor, keske Leyla Erbil'in cevaplarını da okuma şansımız olsaydı ...Bu kitabı okurkende hissediyorum aynı şeyi ... Ahmed Arif'in mektup dilini çok seviyorum ben ... "Bir benim sevgiyle , dostlukla sırılsıklam yüreğime bak, bir de bu heriflerin ,bizim aramızdaki dostluk ve sevgiyi yorumlayış ahmaklığına,daha doğrusu iğrenç kıskançlığına bak!"
Cemal Süreya’ya Mektuplar
Cemal Süreya’ya MektuplarAhmed Arif · Alaca Yayınları · 2019830 okunma
5 Mayıs 1954 Bismil Leylâ, Zalim Leylâ! Bu, benimki dördüncü. Oysaki senden bir tek mektup aldım. O belâlı ve korkunç ilk mektubun, yani 4-1, ben mağlubum... Ben, belki yazamazdım da, melânko-lim ve serseriliğim tutar da yazamaz, boş verirdimse, sen yazacak, “bu oğlan, öldü mü kaldı mı?” diye sen arayacaktm, değil mi?
15 Mayıs 1954 Ankara Leylâ, Cânım, Kayb, berbat ve sessizim... Sessiz ve dolu: Allahtan ki sen varsın. Yoksa hâlim korkunçtu...
Ve asıl seni görmemeyi düşünmek insanı deli ediyor. Seni belki bir ay görmesem ne bileyim seni 3 ay, bir sene görmesem bu insana koymaz da bu bir yasak olursa ve hiç dönmemek karışınca işe, çok acı oluyor Leylâ. Amma diyeceksin ki, “Biz birbirimize o kadar alışmamıştık ki.” Öyle değil halbuki Leylâ, alışmamıştık amma, alışabilirdik ve alışacaktık...
Reklam
Ses etmektir, haykırmak “Leylâ!” bir tenha saatte geceler yarı. Ömrümüz çelimsiz, kısa. Çabamız korkunç ama. Ayaklarımızı bastığımız toprağın, kokladığımız havanın, şunun bunun en ibne, en akla gelmez derdini dert edinmek. Kendimizi duymaya, yaşamaya yönelmek bile yasak. Neden Mr. Haunter yahut Abdullah oğlu Durmuş için yasak ve ayıp değil bunlar?
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.