Ağlamak uğradığımız felaketlere karşı vücudumuzda kalan gücün son bir feryadıdır. Ağlayamadığımız zamanlar bizde o gücün de yok olduğu vakitlerdir ki, onun yerine geçen tesirli bir sükûnet, en şiddetli elem gözyaşlarından daha gönül yakıcıdır.
Herkesin uyuduğu bir evde uyanık olmak, uyuyamayan için sorundur. Hareket alanı kısıtlanır, ses çıkarmamak için hassasiyet göstermek gerekir. Kimsenin hiçbir şey düşünmediği yerde ise düşünüyor olmak aynı etkiyi yaratıyor.