bir hakan günday klasiği daha diyerek başlamak istiyorum.
her kitabında beni biraz daha hayran bırakıyor kendisine, her kitabında biraz daha düşündürüyor, her kitabında biraz daha şaşırtıyor.
fakat Az’ı bitirdikten sonra dedim ki “bu benim favori kitabım”
fazla iddialı bir söylemde mi bulundum bilmiyorum ama bana birbirine tamamen zıt olan pek çok duyguyu aynı anda yaşattı bu kitap.
okurken mide bulantısını gerçek anlamda yaşadığım birden fazla bölüm oldu ve bu tüm satırların altını çizme isteğime engel değildi. sanırım bu denli sevmemin başlıca sebebi de bu.
Derda ve Derda..
hiçbir zaman unutamayacağım hayat hikayeleri yazdılar, tek başlarına.
Derda tüm yolları, sonunda Derda’ya ulaşacağını bilmeden yürüdü ve bir bakıma tek gayesi de buydu.
attığımız tüm adımların bir anlamı var ve eğer Derda, Derda’ya kavuşabildiyse, gerçekten de hiçbir şey imkansız değil şu hayatta.