Bir kadın seni seviyorsa sana aittir.
Mutlaka bir fotoğrafın vardır bir yerinde odasının onu kaldırtma!
Bir kadın seni seviyorsa uyumadan önce dua ediyordur senin adınla başlayan dualar ve biten senin adınla onu susturma!
Bir kadın seni seviyorsa sana zarar veremez yalnız genç adam kadınlar vazgeçtikleri adamlara da acımayı beceremez bu da
Aklından bir katedral tut beni bahçesine gömsünler
Dilini bilmediğim zangoç dışından Fatiha okusun
Sevgilim insan bazen yalan söylemeye bile üşenir
Çocuklar geçer yanından dönüp bakası gelmez
Zaman olur iki kişinin inandığı yalan bile
Bir bakarsın yalan olmaz gerçeğin kralı olur
Herkes ne mutlu ne tuhaf hiç mi özledikleri yok?
Ben ki ölüp özlemekten katedraller düşünürüm
Sevgilim aklından bir katedral tut sonra
Sonra hiç bırakma, o hep aklında kalsın
Kimseler anlamaz beni ihtimal tek sen anlarsın
Sen nerdesin ben nerdeyim ne içtim böyle ne tuhaf
Ne çok tuhaf dedim oysa hiç sevmem tuhaf lafını
Bu bile tuhaf işte hadi sen bi’ katedral tut
Katedraller bazen müze anlamına gelir
Seni seviyorum ben biliyorsun değil mi?
Her şey geçer aşk kalır, sen bilmezsen rabbim bilir..
Israr üzerine okuyup “Ben bunu okumayı nasıl atlamışım?” dediğim kitap.
İlk olarak kapak tasarımının güzelliğine iltifatlar yağdırmak istiyorum Hologramlı olması dikkat çekicilik yönünden şans kazandırıyor kitaba zaten, okunduğunda ise kapağa gerek kalmadan kendisini ön sıralara çıkartıyor.
Ne yalan söyleyeyim en başlarda anlamlandıramadığım için biraz sıkıldım (ya da beklentim tamamen farklı yönde olduğu için) ama ilerledikçe anladım kitabı, yazarın dilini ve ne demek istediğini
Kitap bölümlere ayrılmış, 3 farklı karakterin gözünden anlatılıyor olaylar.
Ve en beğendiğim şeylerden birisi de karakterlerin isimleri! Kendi mizacından ötürü müdür yoksa okurların aklında kalsın diye midir bu isim-soyisim kombinasyonları bilemem ama olaylar dışında bir de isimleriyle güldürüyor okuru Korkut Üneli (en beğendiğim), Avni Vav, Civan Kazanova, Masum Cici, Fujer Fuji sadece bazıları... İsimler zaten aklınızda kaldığı için onları hatırlamakla zaman kaybetmeyip sadece olaylara odaklanabiliyorsunuz. Konusuna gelince; 100 yaşındaki Kurtuluş Savaşı gazisinin ‘maceraları’ anlatılıyor. İlk duyduğumda tarihi bir roman sandım ama yazar beni çok şaşırttı Pişman mıyım? ASLA! Değişik tarzda kitap okumak isterseniz hele hele şu günlerde yüzümüz biraz gülsün diyorsanız naçizane tavsiyemdir Yani aslında tamamen farklı bir yazar ve kitapla karşılaştığım için değinmek istediğim çok şey var, var daa sığdıramıyorum
Ah unutmadannn benim ennn sevdiğim şey yazarın kitapta okuyucuyla konuşması. Bayılıyorumm, bu kitapta da onu tattım. Teşekkürler Murat Menteş
Ben yazarım diğer kitaplarını almaya gidiyorum hemen
Ruhi MücerretMurat Menteş · April Yayıncılık · 201315,5bin okunma