Âl-İ İmran Sûresi 66. Ayet
İşte siz böylesiniz; haydi biraz bilginiz olan şeyden tartışınız, ya hiçbir bilginiz olmayan şeyde niçin tartışıyorsunuz? Halbuki Allah biliyor siz bilmiyorsunuz.
Haydi siz, hakkında (az) bir bilginiz olan şeyde tartıştınız (diyelim, peki) niçin hiçbir bilginiz olmayan hususta tartışıyorsunuz? Halbuki (her şeyi) Allah bilir, siz bilemezsiniz.
İşte siz böylesiniz. Haydi biraz bilginiz olan şey hakkında tartıştınız, ya hiç bilginiz olmayan şey hakkında niçin tartışıyorsunuz? Allah bilir, siz bilmezsiniz.
“İşte siz böylesiniz; hadi hakkında bilginiz olan konuda tartıştınız fakat hiç bilgi sahibi olmadığınız bir konuda niçin tartışıyorsunuz? Oysa Allah bilir, siz bilmezsiniz.”
"هَٓا اَنْتُمْ هٰٓؤُ۬لَٓاءِ حَاجَجْتُمْ ف۪يمَا لَكُمْ بِه۪ عِلْمٌ فَلِمَ تُحَٓاجُّونَ ف۪يمَا لَيْسَ لَكُمْ بِه۪ عِلْمٌۜ وَاللّٰهُ يَعْلَمُ وَاَنْتُمْ لَا تَعْلَمُونَ"
"İşte siz böyle kimselersiniz! Diyelim ki biraz bilginiz olan şey hakkında tartıştınız. Ya hiç bilginiz olmayan şey hakkında niçin tartışıyorsunuz? Allah bilir, siz bilmezsiniz."
(Âl-i İmrân Sûresi/66. Ayet)
Bir Ayet
De ki: "İçinizdekileri gizleseniz de açığa vursanız da Allah onu bilir; göklerde olanları da yerde olanları da bilir. Allah her şeye kâdirdir."
(Al-i İmrân, 3/29)
Bir Hadis
Rahmân, merhametli olanlara rahmetiyle muamele eder. Sizler yeryüzündekilere merhametli olun ki, semada bulunan da size rahmetiyle muamele etsin.
(Ebû Dâvud, "Edeb", 66)
Bir Dua
Allah'ım! Kulun ve Peygamberin Muhammed'in (s.a.s.) istediği hayırlı şeylerden ben de istiyorum.
(Ahmed b. Hanbel, Müsned, 41, 474)