SULTAN ORHAN GAZİ
Ömrü fetihten fetihe koşmakla geçen büyük idareci
Osmanlı Devleti gibi üç kıtaya hükmedecek muhteşem bir imparatorluğun temelini atan Osman Gazi, beka âlemine gitme vaktinin geldiğini anlayınca, Gazi oğlu Orhan'ı çağırmış ve ona şöyle vasiyet etmişti:
"Oğlum, İstanbul'u aç, gülzar eyle. Öldükten sonra beni
OSMAN GAZİ
Dünyanın en büyük devletlerinden birinin kurucusu
Osman Gazi; imanını, azmini harc ederek inşa ettiği, 623 yıl payidar olan, büyük ve şerefli İslam devletini kurucusu büyüğümüz... O'nun, Rıza-i İlâhî uğruna gösterdiği ihlaslı gayretleridir ki, şanlı devleti altı asır üç kıtada payidar kılmıştır. Yine yaptığı Kur'an hizmeti
SULTAN ALAEDDİN KEYKUBAD
Anadoluyu müreffeh ve mâmur hale getiren büyük idareci
Anadolu Selçuklu Devletini dünyanın en zengin, en ihtişaml devleti haline getiren Sultan Alaeddin Keykubad, Anadolu'yu baştan başa imar etmesi ve ilim müesseseleri ile donatmasıyla tanınan ve ismi her zaman hayırla yâdedilen büyüklerimizdendir.
Sultan Alaaddin
Alaaddin, yerin metrelerce altına gömülü bir şekilde, hiç bir çıkış yolu ve hazinesi olmadan sıkışıp kalmıştı...
...Ve lambasız.
Kitabın üzerindeki "Alaaddin lambayı bulmasaydı ne olurdu?" yazısı hemen ilgimi çekmişti. İlk sayfalar filmdeki gibi klasik ilerliyor, fakat mağara (Harikalar Mağarası) sahnesinden sonra yazar hayal gücünü ortaya koymuş. Alaaddin lambasız mağarada sıkıştıysa, lambayı kim aldı? Tabii ki, Cafer!
Yani kitabı böyle de tasvir edebiliriz: "Cafer Sultan olsaydı Agrabahı nasıl yönetirdi?"
Bundan sonraki satırlar SPOİLER içere bilir.
Caferin 3cü dileğinin böyle olacağı aklımın ucundan bile geçmezdi. Ben Sokak Farelerinin filmdeki gibi yeneceklerini düşünüyordum.
Kitabın filminin çekilmesini çok isterdim. Özellikle Morgiana ve Duban karakterlerini görmek için. Morgiananın güçlü ve asi duruşuyla kendine özgü bir havası vardı. Düşünsenize: bir tarafta rengarenk elbiselerle Yasemin, bir tarafta siyah giysilerle belinde hançeri olan Morgiana.
Eklenmiş yeni karakterler ve sonlara doğru yapılan ters köşelerle benim beğendiğim kitaplardan biri oldu.
Yeryüzünde bir sürü güzel kitap var, bunu bir kez daha anladım. Kitap hakkında şimdiye kadar hiçbir bilgim yoktu, tesadüfen karşıma çıktı iyiki de çıkmış. Bir ordu mensubunun, orduyla, hayatla, tarih , aşk, mitos ve bir çok konudaki görüşleri ;ama ne görüşler, abartmak gibi olmasın kitabın tamamını alıntılayabilirsiniz, aforizmalardan ,tespitlerden beynim yoruldu açıkçası dünya tarihi ve hayatın yeniden kısa kısa okunması, gözden geçirilmesi gibiydi,hayran kaldım. İlerleyen zamanlarda kitabı tekrar okumaya çalışacağım çünkü bunu hak ediyor.