Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
İlk örnekte, 15 yaşındaki Audrey isimli siyah bir kız sınıf arkadaşlarından birkaç küçük eşya çalmıştır. Orta sınıf bir ailedendir ve büyük bir evde oturmaktadır, ancak polisin ifadesine göre, anne babası onun etkinliklerini kontrol etmemektedir. Ayrıca, polise göre "en azından iki delikanlıyla" cinsel ilişkiye girmiştir ve "anti sosyal veya psikotik değil (...) çok cazip, çekici (...) dost canlısı bir kızdır". Audrey sık sık bir şeyler çalsa da kronik bir hırsız gibi davranmaz. Bakışı, dış görünüşü, davranışları (örneğin, arsız değildir) onun hırsızlıklarını açıklayacak 'dokümanlar' olarak kullanılamaz. O, bu yüzden, klinik yorumlara uygun bir adaydır.
Sayfa 75 - Küre YayınlarıKitabı okudu
Marksizmi anımsatmadı dersem yalan olur.
Mezhepler, tipik olarak, genellikle karizmatik liderler ve yakın izleyicileri tarafından yönlendirilen kapalı sistemlerdir. Onlar dış dünyayla iletişimi en aza indirmeye, ancak bu arada Gerçek Müminler arasındaki etkileşimi büyük ölçüde yoğunlaştırmaya çalışırlar (Coser, 1975: 697)
Sayfa 85 - Küre YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Suçluluk bir toplumsal müzakere sürecinin ürünüdür.
Sayfa 78 - Küre YayınlarıKitabı okudu
Toplumsal hayat dil aracılığıyla inşa edilir, ancak gramerciler veya dilbilimcilerin değil gündelik hayatın diliyle.
Sayfa 29 - Küre YayınlarıKitabı okudu
Sembolik etkileşimcilere göre, gerçek sosyolojik bilgiye gündelik etkileşimlerimizin dolaysız deneyimleri içinde ulaşabiliriz. Aktörler toplumsal dünyalarını çevrelerindeki nesneler, insanlar ve sembollere yükledikleri anlamlar aracılığıyla inşa ettikleri için, bir araştırmacı ilk olarak araştırılan aktörlerin bakış açılarını göz önüne almalıdır.
Sayfa 15 - Küre YayınlarıKitabı okudu
Freud toplumsal hayatın kurallarının genel eğitim süreci içerisinde birey tarafından içselleştirildiğini ve bunun sonucunda süper ego olarak adlandırdığı bir tür iç mahkemenin oluştuğunu gösterir. Freud ve Parsons'a göre, bu içselleştirilmiş sistem davranışlarımızı, hatta düşüncelerimizi yönlendirir.
Sayfa 12 - Küre YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Parsons'ın teorisine göre, aktörlerin güdüleri ile onların davranışları ve karşılıklı değerlendirmelerini düzenleyen normatif modeller arasında bütünleşme vardır. Toplumsal düzenin istikrarını ve gündelik karşılaştırmalar içinde yeniden-üretimini açıklayan bu bütünlüktür. Parsons'a göre, bizleri aşan ve yönlendiren değerleri paylaşırız. Acıdan ve yaptırımlardan kaçınmak için ortak hayatın kurallarına uyma eğilimi sergileriz.
Sayfa 12 - Küre YayınlarıKitabı okudu