Çünkü bir oyuk yaratır kayıp. Varlığımızın tam kalbinde tüm yaşamsal arzularımızı yutan bir oyuk. İçimizi de dışımıza da dağıtır, boş ve yoksul hissettirir.
“Eğer siz, dünyada onu en iyi anlayan kişinin siz olduğunuzu düşünürken, o kendini anlaşılmış hissetmiyorsa, gerçekten anlamıyorsunuz demektir. Çünkü birini anlayıp anlamadığını ölçebilecek tek kişi vardır: o da kendisidir.”
Acıları hafifletmenin ne anlamı var? İlkin, acıların insanı olgunlaştırdığını, ikinci olarak da, eğer aslında acılarını haplarla, damlalarla hafifletmenin yolunu bulurlarsa, bugüne kadar yalnızca her türlü belayı savuşturmak için sığınmak bir yana aynı zamanda mutluluğu buldukları dini ve felsefeyi insanların kesinlikle bir kenara bırakacaklarını söylüyorlar. Puşkin ölmeden önce korkunç acılar çekmiş. Heine birkaç yıl felçli yatmıştı; o halde neden yaşamalarının hiçbir anlamı olmayan ve amip gibi tamamen bomboş yaşayan Andrey Yefimıç ya da Matryona Savişna adında sıradan insanlar ağrı, acı çekmesin?