Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ben de onların yaşındayken 'adam' olmak hayata atılmak istiyordum. Önce hayata atıldım. Fakat bunu nasıl yaptığımı bir türlü anlayamadım. (Bir durumdan başka bir duruma nasıl geçtiğimi zaten bir türlü kavrayamam. Mesela, karanlıktan sonra birdenbire nasıl aydınlık olur, albayım? Siz hiç görebildiniz mi?) Herhalde bir süre, hiç kımıldanmadan beklemeliydim; sonra hayata yavaş yavaş atılmalıydım.
Sayfa 33
Önce hayata atıldım. Fakat bunu nasıl yaptığımı bir türlü anlayamadım... Herhalde bir süre, hiç kımıldamadan beklemeliydim; sonra hayata yavaş yavaş atılmalıydım... Şimdi çok dikkat ediyorum albayım; hayatımdaki bu yeni dönemin baş tarafı gürültüye gelsin istemiyorum.
Reklam
Yazalım albayım.işte kalem, işte ıstırap albayım.Benden başlayalım albayım.Önce ben konuşurum.Soldan girerim albayım.Akşam olmaktır albayım.Bütün güzel oyunlarda heyecanı arttırmak için akşam olur albayım:Işık'lar yavaş yavaş söner.Güneş demek istiyorum albayım .Parantez içine yazılır albayım'hava kararmaktadır 'diye
Sayfa 262Kitabı okudu
yazalım albayım. işte kalem, işte ıstırap albayım. benden başlayalım albayım. önce ben konuşurum. sonra, gene ben konuşurum. soldan girerim albayım. akşam olmaktadır albayım. bütün güzel oyunlarda, heyecanı arttırmak için akşam olur albayım: ışıklar yavaş yavaş söner. güneş demek istiyorum albayım. parantez içine yazılır albayım ‘hava kararmaktadır’ diye.
Sayfa 262
“Kelimeler bazı anlamlara gelmiyor”
Kelimelere gerekli özeni göstermiyoruz. Öylesine söyleyip geçiyoruz işte. Halbuki hayatın derin anlamı kelimelerde gizli albayım. Hepimiz aşktan bahsedip dururuz öyle ama acaba kaçımız bilir gerçekten ne anlama geldiğini? Bilemezsin albayım, bilemezsin. Bizim kaderimiz bu, anlamını bilmediğimiz kelimeleri yaşamak. İşte aşk mesela. Sarmaşıkla aynı kökten geliyor biliyor muydun? Işk kökünden. Sarmaşıkta aynı aşk gibi yavaş yavaş içine doğru giriyor, yavaş yavaş dolanıyor, yavaş yavaş özünü ele geçiriyor. Dünya mesela aşağılık yer demek yada aşağılıkların yaşadığı yer demek. Dünya çirkin biz güzeliz albayım. Bu aşağılık yerde aşk gibi şeyler var ama biz anlamını bilmiyoruz ki. Gel seninle kelimelere yeni anlamlar katalım. Bulduğumuz anlamlara yeni kelimeler uyduralım. Kelimelere toprak diye basıp geçmeyelim düşünelim altında yatan binlerce kefensiz manayı..
“Yazalım albayım. İşte kalem, işte ıstırap albayım. Benden başlayalım albayım. Önce ben konuşurum. Sonra, gene ben konuşurum. Soldan girerim albayım. Akşam olmaktadır albayım. Bütün güzel oyunlarda, heyecanı arttırmak için akşam olur albayım: Işıklar yavaş yavaş söner. Güneş demek istiyorum albayım. Parantez içine yazılır albayım ‘hava kararmaktadır’ diye.”
Reklam
"Poyraz: Korkacak çok şey var Albayım... En çok da kendimden korkuyorum. İçimde biri var Albayım, yavaş yavaş beni ele geçiriyor... Bir savaşın içindeyim gibi..."
Ben böyleyimdir albayım; Önce, akıl almaz bir tutukluk gelir üstüme; daha yaşamadan, büyük bir yorgunluk çöker Sonra yavaş yavaş sönerim, gözlerim kararır, Bir hüzün yumağı örter, kırgın gözbebeklerimi. Bütün o bilindik sokaklar, meydanlar, Anlamsızlaşır, uzaklaşır, yabancılaşır. Koşarım, koşarım fakat yetişemez, Zamanın peşinden sürüklenir giderim. Önümde açılır dev bir bozkır gibi yalnızlık, Ve içimde çırpınan bir kuş gibi umutlar. Belki de ben böyleyimdir albayım.
"Yazalım albayım. İşte kalem, işte ıstırap albayım. Benden başlayalım albayım. Önce ben konuşurum. Sonra, gene ben konuşurum. Soldan girerim albayım. Akşam olmaktadır albayım. Bütün güzel oyunlarda, heyecanı arttırmak için akşam olur albayım: Işıklar yavaş yavaş söner. Güneş demek istiyorum albayım. Parantez içine yazılır albayım ‘hava kararmaktadır’ diye."
Sayfa 262 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Önce hayata atıldım. Fakat bunu nasıl yaptığımı bir türlü anlayamadım. (Bir durumdan başka bir duruma nasıl geçtiğimi zaten bir türlü kavrayamam. Meselâ, karanlıktan sonra birdenbire nasıl aydınlık olur, albayım? Siz hiç görebildiniz mi?) Herhalde bir süre, hiç kımıldamadan beklemeliydim, sonra hayata yavaş yavaş atılmalıydım. Oysa bana birdenbire, işte evlendin ya, hayatını kazanıyorsun ya, o halde hayata atıldın, dediler.
Reklam
Kalemi elinden bıraktı, "Saçmalıyorum albayım," diye mırıldandı. Aslında bütün canavarlık benim içimde. Birden nasıl oluyor anlamıyorum. Hayır, birden olmuyor. Yavaş yavaş oluyor. Oraya nasıl geldiğimi bilemiyorum. Canım sevgilim derken, kendimi bir odanın ortasında bütün gücümle bağırırken buluyorum. Sevgi'ye de böyle yaptım. Bir şeyler yapıyorum herhalde. Allahım! Neden bir türlü hatırlayamıyorum? Albayıma sormalıyım. Durun albayım geliyorum."
Sayfa 386 - İletişim Yayınları, 13.baskı - 2002Kitabı okudu
Ağlayamıyorum albayım... Eriyorum. Yavaş yavaş eriyorum. Bir şansım varsa, buhar bile olurum!
“Yazalım albayım. İşte kalem, işte ıstırap albayım. Benden başlayalım albayım. Önce ben konuşurum. Sonra, gene ben konuşurum. Soldan girerim albayım. Akşam olmaktadır albayım. Bütün güzel oyunlarda, heyecanı arttırmak için akşam olur albayım: Işıklar yavaş yavaş söner. Güneş demek istiyorum albayım. Parantez içine yazılır albayım ‘hava kararmaktadır’ diye.”
Sayfa 263 - İletişimKitabı okudu
“Yazalım albayım. İşte kalem, işte ıstırap albayım. Benden başlayalım albayım. Önce ben konuşurum. Sonra, gene ben konuşurum. Soldan girerim albayım. Akşam olmaktadır albayım. Bütün güzel oyunlarda, heyecanı arttırmak için akşam olur albayım: Işıklar yavaş yavaş söner. Güneş demek istiyorum albayım. Parantez içine yazılır albayım ‘hava kararmaktadır’ diye.”
İletişim yayınlarıKitabı okudu
339 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.