Yalnızlık dünyayı doldurmuş. Sevmek, bir insanı sevmekle başlar her şey. Burada her şey bir insanı sevmekle bitiyor.
"Kafa dediğin eskir, ihtiyarlar, ölür bile insan ölmeden, dedi.
Sonra kalbini gösterdi:
Eskimeyen, eksilmeyen şey buradadır."
-Okumuş yazmış insan öğüt vermez,
dedi.
-Ya ne yapar? dedim.
-İnsanı anlar, dedi...
Hiçbir şey kadar güzel şey var mı? Varsa, ver bir lokma. Şu saatte. Hiçbir şey, ölüm gibi güzeldir.
-Okumuş yazmış insan öğüt vermez,
dedi.
-Ya ne yapar? dedim.
-İnsanı anlar, dedi...
Bir insanı sevmekle başlar her şey
Önce kafasını gösterdi:
-"Kafa dediğin eskir, ihtiyarlar, ölür bile insan ölmeden", dedi.
Sonra kalbini gösterdi:
-"Eskimeyen, eksilmeyen şey buradadır."
İnsanoğlu için yasaklı hayvan diyebiliriz.
Mikroplar bile birer yasak değil mi? Aşklar yasaktır. Gün olur sular, yemişler bile yasaktır. İnsanlar birbirine yasaktır."
Sayfa 209 - Bilgi Yayınevi
Herkesin değil bir kısım insanların kendilerini anlamasını istediler.
Sayfa 191 - Bilgi Yayınevi
Tabiatın şakası yoktur. Ağır ağır öldürmek istedi mi, ağır ağır; çabuk çabuğa niyetlendi mi, koşar adım.
Sayfa 144 - Bilgi Yayınevi
Aşk neydi?
Aşk nedir, diye düşünüyorum. Galiba Stendhal, "insanların en mühim, en büyük icadı," diyor.
Sayfa 118 - Bilgi Yayınevi
Hişt!
Nereden gelirse gelsin; dağlardan, kuşlardan, denizden, insandan, hayvandan, ottan, böcekten, cicekten. Gelsin de nereden gelirse gelsin!.. Bir "hişt hişt" sesi gelmedi mi fena. Geldikten sonra yaşasın çiçekler, böcekler, insanoğulları...
"Hişt hişt!"
Sayfa 75 - Bilgi Yayınevi
Yürüyordum. Yürüdükçe de açılıyordum...
Sayfa 72 - Bilgi Yayınevi
"Doğru, her şey şarta bağlı şunun şurasında."
Sayfa 62 - Bilgi Yayınevi
Beklersem gelmez ki...
Beklemesem gelir mi?
Umut vardır. Beklemediğim zaman umut vardır.
Sayfa 46 - Bilgi Yayınevi