Sultan Selim ve Şah İsmail arasında vuku bulduğu öne sürülen olayların kaynağı ya da kaynakları neler kimler merak edip duruyorum. Şu pislik dolu sandık ve "herkes yediğinden ikram eder" sözü şehir efsanesi mi değil mi mesela. Hatayî'nin ozanlığı, koşmaları, varsağıları ve Doğu Anadolu ile İran coğrafyasındaki alevî meşrep Türkmenlere yönelik tutumu beni ona hep ısındırmıştır. Günahları ve sevaplarıyla var olmuş ve göçüp gitmiş hakikatteki İsmail'den ziyade, kendi zihnimde şekillendirdiğim İsmail'e konduramıyorum herhalde hakkında rivayet edilen bir takım işleri. Bu pek sağlıklı bir tutum değil. Tarih okurken, kumdan kaleler inşa edip onlarla oynamak istemiyorsam, yani kendimi kandırmayacaksam, şüpheden azade olmamalıyım. Ve elbette ulaşabildiğim her belgeyi okumalıyım.