Bu kitabımız da diğerlerinden farklı olarak Adrian'ın bakış açısı da var. Yazarı bu düşüncesi için kutluyorum. adrian'ın düşüncelerini de okumak beni mutlu etti.
Devamı bolca spoiler içeriyor.
Sydney ve Adrian sonunda bu kitabımızda birlikte ama bu ilişkileri herkes den -jill hariç- saklıyorlar. Jill den saklayamam sebepleri önceki kitaplar da da bildiğimiz üzere Ruh yolu ile Adrian ve Jill'in birbirlerine bağlı olmaları. Zoe ise bu kitap da en tehlikeli karakter. Ablasını, Simyacılara ispiklemesi bile ondan nefret etmemizi sağlıyor.
Sydney bu sefer de her şeyin ustalıkla üzerinden kalkıyor ama başarılı olmadığı tek konu Adrian, ruhu kullandıkça delirme noktasına gelirken onun için hissettiği endişe ve korku.
Sakladıkları ilişkilerini ortaya çıkaran ise herkesten gizli konuştukları aşk telefonları. Bu kitap da daha çok Sydney ve Adrian aşkı üzerinde durulmuş ama kitabın sonu can alıcı bir şekilde bitiyor. Mavi büyü den sonra en sevdiğim kitabı diyebilirim!
Kesinlikle serinin en sevdiğim kitabı. Diğerlerine göre büyük bir ara farkla önce. Sydney’e her ne kadar bu kitap da gıcık olsam da Adrian'ın ona olan sözleri, davranışları çok güzeldi! Her ne kadar Sydney uzak durmaya çalışıp, sürekli onu reddedip, ona eziyet ederken canım Adrian'a üzülsem de. Gerisi bolca spoiler içeriyor :)
Kitap ilk başta
"Ne yani, her şeyi berbat etti mi demek istiyorsun?” diye sordu Adrian. “Hepimiz bir şeyleri berbat ediyoruz. Herkes hata yapar. Onun yaptığı da buydu. Sadece yanlış karar verdi, hepsi bu. Sevdiğin insanları hata yaptıkları için koparıp atamazsın.”
Kan Bağı serimizin ikinci kitabı olan Altın Zambak ilk kitap kadar güzeldi!
Yavaş yavaş karakterler oturuyor ve sizi daha çok kitabın içine çekiyor. Gerisi bolca spoiler içeriyor :)
Sydney, ilerleyen bölümlerde kendine ait olan katı kurallarını yıkıp vampirlerle ilgili düşüncelerinden şüphe ediyor, simyacı inançlarını sorgulamaya başlıyor. Vampirleri kan içen yaratıklar olarak değilde Arkadaşları olarak görmeye başlıyor her ne kadar Adrian onu ruh büyüsü ile rüyasına alsa da çok kızmasına rağmen.
Bu Kitap da Brayden ve Sydney ilişkisi oluyor. Kafa yapıları birbirine çok benziyor ama üzgünüz Brayden aynı kutuplar birbirini iter.. Adrian'ın bu durumu öğrenince hemen Sydney'i arayıp merhaba bile demeden Brayden'i -ki canım Adrian ismini sürekli yanlış söyleyip duruyor- sorması bile aslında bir şeylerin olduğunu belli etti.
Bu kitapta VA' den bildiğimiz Dimitri Belikov ve Sonya var. Strogoiler ile ilgili araştıma ve deneyler yapıyorlar. 250. sayfadan sonra maceralı kısım başlıyor.
Kesinlikle bu kadının kalemine hayranım, okunmaya değer bir seri!
Altın ZambakRichelle Mead · Artemis Yayınları · 2012320 okunma
Kitabımız Simyacı Sydney Sage nin bakış açısı ile anlatılıyor.Ben Sydney'i Vampir Akademisinde de sevmiştim, burada da çok sevdim. Gerisi bolca spoiler içeriyor :)
Sydney bir Simyacı ve hayatı boyunca vampirlerden nefret ederek yetiştirilmiş bir kızımız ta kiii canım Adrian'a kadar.
Sydney'in bu sefer ki görevi yine vampirlerle ilgili. Moroi prensesi Jill'e bir saldırı düzenlenmiş ve bir süre Saray'dan ve eski okulundan uzaklaşmak zorunda kalıyor. Jill'e yeni okulunda eşlik edecek Simyacı Sydney oluyor. Tabi VA serisinden hatırladığımız Eddie, Adrian Ivashkov ve Sydney'in sevmediği Simyacı Keith eşlik ediyor.
Kitap başlarda biraz durgun olsa da Adrian'ın işin içine girmesi ile güzellik kazanıyor. Kesinlikle şans verilmesi gereken bir kitap. Richella Mead'in zekasına ve kalemine hayran olmamak elde değil zaten. :)
"Tanrım Sage. Gözlerin. Gözlerini nasıl olmuş da fark etmemişim?"
"O rahatsız edici his yine içime yayılıyordu."Ne olmuş gözlerime?"
"Rengi."dedi. Işık vurduğunda... İnanılmaz. Erimiş altın gibi. Resmini yapabilirdim.." elini uzatınca geri çekildim..
"Güzeller. Çok güzel."