Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Alaz Yeral

Alaz Yeral
@alzyrl03
5 okur puanı
Ağustos 2016 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Bir şeyler yanlıştı. Adaletsizdi ve bize dayatılmıştı.
Reklam
Alaz Yeral
@alzyrl03·Bir kitabı okumaya başladı
Bir Apaçi Masalı
Bir Apaçi MasalıAngutyus
7.2/10 · 311 okunma
272 syf.
·
Puan vermedi
Leyla ile Mecnun
Leyla ile MecnunBurak Aksak
8.7/10 · 15,6bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İnsan öleceğini bilen ama hiç ölmeyecekmişçesine adım adım kendi sonuna doğru koşar adım ilerleyen bir varlıktır.
Sayfa 220Kitabı okudu
Gerçek bir vasatlığı sahte bir mükemmelliğe tercih ederim.
Sayfa 136 - MecnunKitabı okudu
Reklam
418 syf.
·
Puan vermedi
Beyoğlu'nun En Güzel Abisi
Beyoğlu'nun En Güzel AbisiAhmet Ümit
8.3/10 · 35,7bin okunma
"İyi eğitim nedir?" dedi önemsemez bir tavırla. "Sizi başarılı yapan bir okul süreci mi? İyi de o başarı mutsuzluk getiriyorsa kime yararı var? Yok, ben o tür eğitimlere inanmıyorum. Tamam, kastettiğiniz kolejde okumaksa evet, öyle bir yerde okudum, üniversite de bitirdim ama şu son dört yıldır Tarlabaşı'nda öğrendiklerimi hiçbir yerde öğrenemezdim."
Sayfa 184 - NazlıKitabı okudu
"Bildiğiniz kepazelikler... Evet, bu memlekette kadınların eti de, canı da sudan ucuz. Bu memlekette kadınlar, erkeklere kurban diye sunulmuş, hem zevklensinler hem işlerini gördürsünler hem de öldürsünler diye..."
Sayfa 175 - NazlıKitabı okudu
"...Dünyada en çok cinayet aşk nedeniyle işleniyor. Namustu, töreydi, kıskançlıktı, millet birbirini acımasızca boğazlıyor."
Sayfa 161 - Ali KomiserKitabı okudu
"...Yok, hiç öyle bakma Zeynep. Kötü bir durumdan bahsediyorum. Devlet, vatandaşa karşı olan görevini gerektiği gibi yerine getirse ne Beyoğlu'nun en güzel abisi olur ne de en şahane babası... Devlet işini yapmadığı için, görevini yapan memurlar kahraman muamelesi görüyor... Öyle bir şey yok. Ben yapmam gerekeni yaptım. Benim yerimde olan her polisin yapması gerekeni... Anladınız mı?"
Sayfa 155Kitabı okudu
Reklam
"...Hiçbirini iplemediler valla..." Evladım gözünü kaybetmişsin daha ne konuşuyorsun diyecektim, izin vermedi Keto. "...Metronun çıkışındaki büyük çınarın altında geceliyorduk, hani şu köşedeki en büyük ağaç. Uyuduğumuz yer yani... Büyük bir uyku tulumumuz vardı. Pirana, Musti, ben kıvrılıp yatıyorduk içinde. İşte bir sabah... Sabah dediysem güneş filan doğmadan ha... Düşmana baskın verir gibi senin polisler saldırdı. Otuz çadır ya var, ya yok. Döverek çıkardılar o abileri, ablaları... Ama harbi çocuklarmış yılmadılar." "Ne yılması be..." diye Pirana başladı yine. "Aslanlar gibi karşı koydular... Ama çok polis vardı." Gezi Parkı'nda neler yaşandığını hatırlıyordum, korkunçtu. Hükümet acımasızca sürmüştü bizim çocukları göstericilerin üstüne. Hepimiz için utanç vericiydi. Bir kez daha anlamıştık ki bir ülkede otoriter bir yönetim varsa ilk kaybeden polis teşkilatı olurdu.
"...Cehennem gibiydi park..." "Sizinkiler gelene kadar öyle değildi." Keto'ydu konuşan. "Evet, polis pislik yaptı Başkomiserim." Sesini yükseltmişti. "İster kız, ister bağır fark etmez. Sizinkilet çok kötülük yaptı insanlara. Hepsi okumuş abilerdi onların, hepsi iyi insanlardı. Ağaçlar için gelmişlerdi oraya... Tiyatro oynuyorlardı, konser veriyorlardı, resim yapıyorlardı. Bize de yaptırdılar. Film bile çektiler. Hatta ben de oynadım... Ağaçlar için..." "Ağaçlar için," diye onayladı tinerinden bir anlığına kopan Pirana. "Ağaçları kesip alışveriş merkezi yapacaklarmış orada. O abiler, o ablalar bi'siktir çekti bunlara... Hiç beklemezdim valla. Boyalı saçlı kızlar, küpeli oğlanlar, böyle dövmeleri filan da var. Fakat sağlam çocuklarmış. Onca gaza, onca tazyikli suya bana mısın demediler... Bi'sürü de polis vardı ha. Hiçbirini iplemediler valla..."
"Gözü nasıl kör oldu Pirana'nın?" "Sizinkiler yaptı Başkomiserim. Polisler..." Elindeki pamuğu burnuna dayayan Pirana, usulca başını sallayarak sessizce onayladı arkadaşını. "Ne... Ne zaman?" diye kekeledim. "Ne zaman oldu bu?" "Geçen Haziran... Şu parkta..." Neden bahsediyordu bu çocuk? "Taksim'deki parkta..." "Gezi Parkı'nda... Geçen yaz..." Sonunda jeton düştü. "Gezi Parkı Direnişi'nde mi? Senin ne işin vardı orada?" "Yemek vardı, giyecek veriyorlardı, kot pantolon, tişört filan..." "Evladım, bunlar için gidilir mi oraya? Cehennem gibiydi park..."
"...Aşk Komiserim, aşk. Bildiğin delilik... Aşk dedin mi orada dur. Akıl filan çalışmıyor..."
Sayfa 131 - SadriKitabı okudu
37 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.