Vakıflarda çalışanların niyeti kolaydır. Allahım ben dergâha gidiyorum. Bu Resûlullah'ın [sallallahu aleyhi vesellem) ve sâdât-ı Nakşibendînin dergâhıdır. Resûlullah'ın ümmeti için, sûfîler için hizmete çıkıyoruz; bu yolda bize yardım et, demeniz, niyet için yeterlidir. Bu niyetleri hep salih amel sayılır.
ALLAH YOLUNDA CİHÂD EDENİN SEVÂBI BOŞA GİTMEZ:
Hayber Gazası’nda saflar dizilip çarpışma başladığında Âmir bin Ekva’ (r.a.) kılıcıyla bir düşmana hamle yaptı. Fakat kılıcı kısa olduğundan yetişemeyip kendi dizine çaldı. Yaralanıp o yaradan vefat etti. Döndükleri zaman Seleme bin Ekva’ (r.a.): “Yâ Resûlallâh! Âmir’e şöyle şöyle oldu. Halk, ‘Âmir’in ameli bâtıl oldu’ diyor” dedi. Fahr-i Âlem
Reklam
294 syf.
10/10 puan verdi
Söze nasıl başlasam bilemiyorum.. Bu hizmetin inceliklerini , ilmin nazara sunulan basamaklarını, huşuya götüren ayrıntılarını, İslami şuurda varilmak istenen noktaya nasıl nokta atışı getirdiğini, mümine yardim etmede bütüncül yaklaşımla kapsamını en uç noktaya getiren tasarımını nasıl dile getirsem de acizane sozlerimle bu hizmetten istifade
Suffa Meclisleri - Kur'an Dersleri
Suffa Meclisleri - Kur'an DersleriMuhammed Emin Yıldırım · Siyer Yayınları · 2018484 okunma
Kitap Yüklü Eşekler
Kuranı Kerim i okurken dikkatimi çeken ayetlerden biridir. (Cuma süresi 5. Ayet) Ayet Tevrat ile sorumlu tutulan ve onu uygulamayan yahudiler hakkında inmiştir. Kuranı mesajlarından biri olan ve Kuranı okuma ve anlama metodlarından olan eski kavimlerle örnekleme yapılıp burdan bir hisse çıkarmaktır. Mesela ayetler Arap yarımadasında geldiği için nimetler sayılırken hurma, üzüm, zeytin incir vs örnek veriliyor. Bunlardan yola Allah bize bütün meyveleri nimet olarak vermiştir diyoruz. Peygamber sav. Urfalı olsaydı îsot, Hindistanda olsaydı Hindistan cevizi örnek verilirdi. Bu ayette biz müslümanlar "bak yine bu melun yahudiler" demektense onları bu hataya düşüren fiili anlamak ve yapmamaya çalışmaktır. Bize yükümlü tutulan Kuranı Kerim i okumalı ve anlayıp uygulamaya çalışmalıyız.. Cuma süresi 5. Ayet :"Tevrat’la yükümlü tutulup da onunla amel etmeyenlerin durumu, ciltlerle kitap taşıyan eşeğin durumu gibidir. Allah’ın âyetlerini inkâr eden topluluğun hâli ne kötüdür! Allah, zalimler topluluğunu hidayete erdirmez."
Kur'an'ın ifadesiyle sahih söz salih amel doğurur. Söz niyet ve düşüncenin neticesi, iş ve eylemin/amelin başlangıcıdır. "Ameller niyetlere göredir." Ancak söz hem niyetlerin hem de amellerin ifade tercümanıdır. "...Sağlam/sahih söz (kavl-i sedid) söyleyin ki, Allah sizin amellerinizi salih kılsın (Ahzâb,70)." ayeti bunun açık ifadesidir.
Sayfa 68 - Kavl-i Sedid: 'Sağlam söz', 'doğru söz' demektir. Bizim inancımıza, ilkelerimize, prensiplerimize göre söz de ameldir. Hem de büyük bir ameldir. Bu sebeple, "Sağlam konuşursanız Allah amellerinizi de güzelleştirir." buyrulur.
اِنّمَا الاَعْمَالُ بِاالنِّيَّات “AMELLER ANCAK NİYETLERE GÖREDİR.” (Hadisi Şerif ) (Buhari) Mevladan isteğimiz niyetlerimizi hakiki eylemesidir. Her işin başı NİYETtir. Ebu Davut ra bu hadis şerif hakkında “İslamın yarısıdır” buyurdu. Peki bu Hadis bizlere neler öğretiyor? 1-Niyet mükellef kişiden (müslüman,akıllı ve buluğa ermiş) meydana gelen bütün ibadetlerde şarttır. 2-Niyetin vakti;yapılan ibadetin başıdır. Niyetin yeri ise; KALPtir. Dil ile söylemek şart değildir. Önemli olan kalbimizdir. Beyzavi hazretleri “Ameller niyetsiz sahih değildir.Amel yapılmasa bile sadece niyetle sevap vardır. Amellerdeki niyet bedendeki ruh gibidir. Nasıl ki ruhsuz beden hareket edemezse niyetsiz amellerinde bir faydası yoktur” İbadetlerdeki hakiki niyet ;Yaptığımız amelleri sadece Allah rızası için yapmaktır. “Niyeti olmayanın ameli yoktur. Niyetinde Allâh’ın rızâsını gözetmeyenin de ecri yoktur.” (Hazret-i Ömer) 🌿Anlatıldığına göre, İsrailoğulları içinde âbid (çokça ibadet eden) biri vardı. Halkın büyük bir açlık ve kıtlık çektiği sırada, yolda giderken büyük bir kum tepesine rastladı ve kendi kendine şöyle dedi:  “Eğer şu kum yığını yiyecek olsaydı, onu şu insanlara dağıtır açlıklarını giderirdim!” Bunun üzerine Cenab-ı Hak zamanın peygamberine: “Falan kişiye git ve de ki “Allah Teâlâ senin sadaka verme niyetini kabul buyurdu. Senin bu güzel niyetini mükâfatlandırdı; şayet o kum yığını un olsaydı onu dağıttığında elde edeceğin sevab amel defterine yazılmıştır!” buyurdu.
Reklam
669 öğeden 471 ile 480 arasındakiler gösteriliyor.