Bizde mesela Veli Sultan bazen olmuş, II. Beyazıt için Beyazıt-ı Veli tabiri kullanılmıştır. Zaten yükseliş dönemine gelinceye kadarki Osmanlı sultanlarının her birinin bireysel manevi hayatlarının da oldukça yüksek seyrettiğine dair kayıtlar vardır. Yükseliş döneminden sonrakilerde ise biraz farklılık arz ediyor. Ezoretik Osmanlı tarihine bakacak olursak, bana göre III. Murat bu konuda kilit noktadır. Ondan sonra ezoterik olan, egzoterik olan tarafından işgal edilmeye başlanıyor yavaş yavaş.
Gerçekliğin elde edilişi sende açığa çıkışıdır; senin, gerçek olduğunu/hakikat olduğunu idrak ediş sürecindir bu. Bu derece içerisinde egzoterik olan yani zahir olan, bâb-ı şeriat ile bâb-ı tarikattir. Bu iki dışsal olanı temsil ederler ve araçtırlar, gaye değildirler. Ne şeriat, ne tarikat ikisi de gaye değildir. Tamamen araçtır, bunları anlamak ve izlemek suretiyle içe geçilir; “iç” de hakikatten ibarettir. Gerçek aydınlanma bâb-ı marifetten bâb-ı hakikate geçmek suretiyle elde edilir, hakikatin elde edilişi hakikat olmak demektir.
Reklam
Rene Guenon der ki, Doğu aklı illimünatiftir, aydınlanma esaslıdır, kategorik değildir, yaşama esaslıdır, seyyaldir; Batı aklı ise tasnifçidir, sıralama, kategorize etme peşindedir
Ezoterik felsefe der ki, siz içte yatanı bilirseniz, dışta olanın paralelliklerini de bulursunuz. Çünkü dıştan yatan sonuçtur, sebep değildir, hakiki sebep içtedir.
Heideger’in şu sözleri ilginçtir. Vefatından kısa bir süre önce bir gazetecinin kendisiyle yaptığı röportajda söylemiştir bunu: “Benim felsefemi o kadar büyütmeyin. Zaten batı düşünce tarihi ya Aristo’ya ya da Platon’a düşülen bir dip nottan ibarettir. Ben aslında Eflatun’a düşülen bir dip nottan ibaretim, o geleneği devam ettirmeye çalışıyorum. Beni anlamak istiyorsanız Platon’a ve Şihabuddin Sühreverdi’ye bakın.
Batı’da dinin ezgoterik, yani dışıyla, şekille, yasayla ilgili yönünü acımasız bir şekilde temsil eden papazların inancı adeta kurumsallık içinde boğmaları Kilise’nin baskıcı bir hale gelmesini doğurmuştur. En uç noktasıyla engizisiyonda tezahür eden bu aşırı kuralcı durumdan hoşnut olmayan bazı dindar düşünürler ezoterik öğretilere sığınmışlardır. Baskıların bu insanları iyice rahatsız edici hale gelmesi ister istemez ezoterik yapıları “hermetik” yani gizli hale getirmiştir. Hermetik gruplar dışa kapalı gruplardır, dışa kapalı olan her türlü yapıya “hermetik” grup denir. Sebebi de “ehil olmayanları içeri almamaktır.”
Reklam
942 öğeden 771 ile 780 arasındakiler gösteriliyor.