hep geceyi yaşayacakmışım gibi buyur etmiştim katran karası siyahı hayatıma.
Sayfa 47 - Martı YayınlarıKitabı okudu
(Dostlarım ve yakınlarımla para bahsi etmek hâlâ pek ağırıma giden bir şeydir. Bu yüzden bütün ömrüm boyunca herhangi bir menfaat münakaşasına girişmektense hakkımın yenmesine göz yummayı tercih etmişimdir.)
Sayfa 134 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Evet, kırk beş yaşıma bastığım günden beri hep bu vakit darlığı içindeyim. Zaman ölçüsü, elimde sahtiyandan (cilalanmış deriden) bir endaze gibi kısaldıkça kısalıyor. Bir ay bir saat; bir yıl bir gün oluyor.
Sayfa 117 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
"bir varmış, bir yokmuş" la başlayıp hep mış, mış, mış,"
Sayfa 111 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
Beyhude emek!
Sayfa 110 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
"Bir dua oku da gitsin. Bir dua oku"
Sayfa 109 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
"Ne var bunda korkacak? Ötüyor işte, o da Allah'ın yarattığı bütün kuşlar gibi.."
Sayfa 108 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
"Hatice benim... dedim; sonra avazım çıktığı kadar "Olacak mı? Olmıyacak mı? diye bağırırdım. Kaya kah "Olacak" kah "Olmıyacak" cevabını verirdi. Bazen Hatice arkamdan koşup yetişir "Ne olacak? Ne olmıyacak?" diye beni sorguya çekerdi. O zaman, tuhaf bir utanca düşüp şaşırır, başımı öne eğerdim.
Heyhat; Hatice hiç kimsenin olmadı. Bir korkunç kaza, müthiş bir felaket onu alıp götürdü
Sayfa 99 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
"Baktım ak mı kara mı? yahut "Kara mı ak mı?"
Sayfa 99 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
onu düşümde görürdüm. Nasıl görürdüm? Şimdi pek hatırlamıyorum.
Sayfa 99 - İletişim YayınlarıKitabı okudu