"Cennet ebedi bir ikamet halinde parıldayan bir nur, yaygın bir koku, çok iyi inşa edilmiş bir köşk, akan bir ırmak, olgun bir meyve, yeşillik, serinlik, tazelik mahallidir."
(İbn Mâce, "Zühd", 39)Kitabı okudu
"Namaz kılmak İslâm dininin en vazgeçilmez şiarıdır."
Bütün insanların adil ve eşit haklara sahip bir yaşamı sağlayabilecek tek olgu dindir. Çünkü din indiği bireylerin, tüm insanlık ve kâinatla ilişkisini düzenleyen temel ilkeleri belirler. İyi, güzel ve doğru olana yönlendirirken, kötü olan her şeyden sakınılmasını emreder.
Sürekli olarak Hz. Peygamber'in ne kadar çok mucizesi olduğunu sayıp dökmek, ya da Kur'an'ın nasıl da mucizevi bir kitap olduğunu ispatla uğraşıp onun içeriğinden habersiz olmak ve onun uyarılarını dikkate almamak kendini aldatmaktan başka bir şey değildir.
Kur'an'ın bizden istediği, onun mucizeliğini ortaya koymak değil, gösterdiği amaç doğrultusunda yürümektir. Kur'an, yolumuzu aydınlatan ve o aydınlıkta yolumuzu bulmayı ve yolu bulduktan sonra da o yolda yol almayı gösteren bir ışıktır.
Bir peygamber, vahye mazhar olduğu halde mucizeler göstermemişse gerçek peygamber değil midir? Her peygamber için, mucize izhar etmek gibi bir zorunluluk var mıdır?