''Gülmeyi bilmeyen dükkan açmasın''
Ayrılık da gelmelidir bir sevenin başına
Zira öğrenmesi gerekir
Sevdiğine dönmeyi çok zor da olsa.
Sayfa 28Kitabı okudu
Yıldız çobanı oldum sayende
Uykusuz geçen gecelerde yıldızları saya saya.
Sayfa 104Kitabı okudu
Emevi İktidarının siyasi meşruiyet açısından oldukça önemli olan "biat" uygulamasını tahrifine olması gereken tahammülle uyuşmayan uygulamasına değinecek bir örnek vermek gerekirse ki bu dönemde "ya biat edilecek ya cezaya maruz kalınacaktı."
Örneğin bazıları "korkuları" sebebi ile "biat" ediyorlardı.
_Muaviye, Yezid'e biatı temin amacıyla çağırdığı bölge temsilcilerinden Basra temsilcisi el - Ahnef b. Kays'ın hep suskun durduğunu fark edince "Kays, sen neden [almaya çalıştığımız biat hakkında] konuşmuyorsun?" deyince, Kays "Doğruyu söylersek senden, yalan söylersek Allah'tan korkuyoruz" dedi.[1]
[1]İbn Abdirabbih, I, 59; IV, 27.
Mustafa Özkan /Emeviler Döneminde İktidar - Ulema İlişkisi / sh, 84 - Ankara Okulu Yayınları -
Sayfa 84 - 'Ankara okulu Yayınları'
Halife adama, “Sen peygamber misin?”diye sorar.
Adam, “Evet,” diye cevap verir.
Halife:
“Peki kime gönderildin?”
“Bıraktınız mı ki birine gideyim?! Tam gönderildiğim an beni hapse attınız!”
Halife güler ve onu serbest bırakır.
Sayfa 7 - Bordo Siyah, 2004
Bedevîlerin ilk dönemlerde ana kaynak niteliğine sahip oldukları ve el üstünde tutuldukları doğrudur; ancak zamanla, kent hayatının ve ticaretin gelişmesi, ilk araştırmacıların çöle duyduğu romantik sevgiyi azaltmış ve bedevîlik aşağılanır hâle gelmiştir. Bu yüzden son derlemelerde bedevîlere karşı ikili bir tutum göze çarpar; hem övülmekte hem de yerilmektedirler.
Sayfa 10
