Bazen onu merdivenlerde ,koridorda çocuklarıyla kıkırdarken ve Catharina ile fisildayarak konuşurken duyuyordum . Onun sesini duyduğumda ,sanki bir kanalın kenarında ,adımlarımdan emin olmadan yürüyor gibi oluyordum.
Sayfa 45 - Bilge kültürKitabı okudu
Doğrudan gözlerine bakmak çok zordu ..
Evdeki üçüncü günümde onunla yüzyüze geldim ..akşam yemeğinden hemen önce Lisbeth 'in dışarıda bıraktığı bir tabağı getirmeye gittim ..ve kucağında Aleydis ile koridordan geçerken neredeyse ona...çarpıyordum. . Geri çekildim. "Gülümsemiyordu ve bana da gülümsememişti "
Sayfa 46 - Bilge kültürKitabı okudu
Reklam
resmin karanlık ön planı. .
Babam büyük bir ilgiyle dinledi . ama "arka duvardaki aydınlık o kadar ılık 'ki ona baktığında yüzüne vuran güneşin ilıklıgını hissediyorsun " diyene kadar yüzünde bir duygu belirtisi görülmedi. . Başını salladı ve gülümsedi ,sonunda anladığı için mutluydu .. "Yeni yaşamında en çok sevdiğin şey bu " dedi "Stüdyo 'da bulunmak" Tek şey diye düşündüm ..ama bunu söylemedim ...
Sayfa 51 - Bilge KültürKitabı okudu
Eşi Brenda’nın kanserden ölmesinden sonra, ”Zamanın Paradoksu” başlığı ile yazılan George Carlin’in mektubu şöyle: ”Tarih içinde zamanımızın paradoksnunu şöyle sıralayabiliriz: Daha yüksek binalarımız, ama daha kısa sabrımız var; daha geniş oto yollarımız, ama daha dar bakış açılarımız var. Daha çok harcıyoruz ama daha küçük ailelerimiz; daha çok ev gereçleri, ama daha az zamanımız var. Daha çok eğitimimiz, ama daha az sağduyumuz; daha fazla bilgimiz, ama daha az bilgeliğimiz var. Daha çok uzmanımız, ama yine de daha çok sorunumuz; daha çok ilacımız, ama daha az sağlığımız var. Çok fazla alkol ve sigara tüketiyoruz, çok savurganca para harcıyoruz, çok az gülüyoruz, çok hızlı araba kullanıyor, çok çabuk kızıyoruz, çok geç saatlere kadar oturuyor, çok yorgun kalkıyoruz, çok az okuyor çok fazla televizyon izliyoruz ve çok ender şükrediyoruz. Mal varlıklarımızı çoğalttık, ama değerlerimizi azalttık. Çok konuşuyoruz, çok az seviyoruz ve çok sık nefret ediyoruz. Geçimimizi sağlamayı öğrendik, ama yaşam kurmayı öğrenemedik. Yaşamımıza yıllar kattık, ama yıllara yaşam katamadık. Aya gidip gelmeyi öğrendik, ama yeni komşumuzla karşılaşmak için caddenin karşısına geçmekte sorunumuz var. Dış uzayı fethettik, ama iç dünyamızı edemedik. Daha büyük işler yaptık, ama daha iyi işler yapamadık. Havayı temizledik, ama ruhumuzu kirlettik. Atoma hükmettik, ama ön yargılarımıza edemedik
Gözleri, bir çiçeğe konan kelebek gibi benim üzerimde durdu.
Sayfa 43 - Bilge Kültür Sanat
Pelerini hafifçe üzerime örttü ve böylece çevredeki ışıkların önü kesildi. Pelerinde hâlâ onun sıcaklığı vardı ve güneşte ısınmış tuğlaların kokusunu andırıyordu.
Sayfa 61 - Bilge Kültür Sanat
Reklam
269 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.