Şeyh Şerafettin Ömer İbni Farid bu yakınlık için şöyle buyurdu: "İlâhi aşk yolundaki manevi nispet anne ve baba yakınlığından daha fazladır."
Aşk u niyâz
Selâm yerine kullanılır. Birisine selâm yollanır, yahut mektupta selâm yazılırken, «Aşk u niyâz ederiz» denir. Hâl - hâtır sorulunca da, Nasılsınız? Diyene, Aşk u niyâz ederiz diye mukabele edilir. Diğer tasavvuf yolların da da vardır; fakat Mevlevilerde olduğu kadar umumi değildir. Şunu da hatırlatalım ki bir Mevlevi, söz arasında «ederim, yaparım, gelirim, gelmem gibi birinci şahsı kullanamaz; çünkü bu, bir benlik ifadesidir. Bunun yerine, ederiz, yaparız, geliriz, gelemeyiz gibi cem i’ sığası kullanır. Aşkolsun diye Aşk vermek, bu söze muhatap olmaya, Aşk almak denir. Meselâ, bir yere gidip hatır sorulması, ona cevap veriliş anlatılırken filân zâta gittik; aşk verdiler, aşk aldık tarzında bir cümle kullanılır.
Reklam
...... KULA ADÂB GEREK
1 Bil bunu yokluk imiş aşıka mi'rac gerek Aşıka mezheb ü din varlığı yok gerek 2 Fi'l ü tedbiri bırak cümlesi tadir-i Huda İnşirah-ı dil-i İslam'a rıza-pak gerek 3 Pak edip ayine-i kalbi melal renginden Ver cila şevk ile kalbin ise pak gerek 4 İstemez aşk ile viran olan ma'mûrluk Karvan-ı ğam-ı dil menzili virane gerek 5 Sarf ola nakd-i niyaz ayn-ı meta'-ı naza Aşk bâzârına bu can ki pür-kâr gerek 6 Her ne olsa eder ol padişah-i Zü'l-celal Teslim ol emrine fermanına ta'zim gerek 7 Ah u vah eyleme kanûn değil uşşaka Alemin zevk u safası gam u hicran gerek 8 Cümleyi terk kılup kalbini Hakk'a bağla Hüsn-i hulk ile tevekkül kula adâb gerek 9 İncinir cânın eğer incitir isen bir can Dervişe meskenet u mahviyet u sabr gerek. 1O Zikr ile Âdile esma vü sıfatı derk et Sâlike vecd ü sema' ile safa hal gerek 11 Rahmeti kullarına kıldı o Allah i'ta Sabr kıl hikmeti var eylese izhâr gerek
Sayfa 375Kitabı okudu
Yok sayılmak, görmezden gelinmek, sözünün dinlenilmemesi, sözünün kesilmesi, sözüne cevap verilmemesi... Bütün bunlar yok sayılmanın belirtileridir ve insanı kayıtsızlık kadar inciten bir şey yoktur. Düşmanlık bile insan için bir lütuftur; çünkü muhatap alınıyorsunuzdur, yeryüzündeki varlığınız önemli bulunuyordur. O yüzden âdâb-ı muaşeretten bir cüz de muhatabımızın varlığını teyit etmek ve ona beraber olmanın bize hissettirdiği güzelliği yansıtmaktır.
Sayfa 222 - Turkuvaz kitap
Adab-ı aşk kitaplarda yazılmıyor.
Edep ile girilmiyorsa bu yola aşkın gözleri kan ağlıyor. Âşıklara edeb gerektir bu bahiste, lakin edeb en çok cins-i latife yakışıyor...
Aşk u niyâz
Selâm yerine kullanılır. Birisine selâm yollanır, yahut mektupta selâm yazılırken, «Aşk u niyâz ederiz» denir. Hâl - hâtır sorulunca da, «Nasılsınız? Diyene, «Aşk u niyâz ederiz» diye mukabele edilir. Diğer tasavvuf yolların da da vardır; fakat Mevlevilerde olduğu kadar umumi değildir. Şunu da hatırlatalım ki bir Mevlevi, söz arasında «ederim, yaparım, gelirim, gelmem» gibi birinci şahsı kullanamaz; çünkü bu, bir benlik ifadesidir. Bunun yerine, «ederiz, yaparız, geliriz, gelemeyiz» gibi cem i’ sığası kullanır. Aşkolsun diye «Aşk vermek», bu söze muhatap olmaya, «Aşk almak» denir. Meselâ, bir yere gidip hatır sorulması, ona cevap veriliş anlatılırken «filân zâta gittik; aşk verdiler, aşk aldık» tarzında bir cümle kullanılır.
Sayfa 7
Reklam
22 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.