Allahu Teâlâ'nın zatının ve sıfatlarının sonu olmadığı gibi hakikatte, alemlerin de nihayeti yoktur. Zira alemler, Cenâb-ı Hakk'ın isimlerinin ve sıfatlarının zuhur yeridir. Zuhur eden sonsuz olduğuna göre, zuhur yerlerinin de sonsuz olması tabiidir.
Reklam
Bu alemlerin hepsi "tarfetül ayn"da yani göz açıp kapaması kadar ve hatta çok daha kısa bir süre içinde "Zat"tan zuhur geldi. Nitekim Kur'an-ı Kerim'de buyrulur: "Emrimiz, bir te emirdir, göz kırpması gibidir." 《Kamer, 50》
Mesela bir derya düşünelim, ondan ikinci derya, ikinciden üçüncü, üçüncüden dördüncü derya zuhur etsin. İşte böylece dört alem meydana geldi. Mesela, hava suya, su buza inkılab ettiği gibi, bu alemlerin cümlesi "nur"dur! Bu nur değişik hal ve şekillere girerek, türlü türlü görünür.
İnsan-ı Kamil
Bu zikrolunan mertebe İnsan-ı Kamil, alemlerin hepsini kapsar, hüviyetinde toplar. İnsan-ı Kamil bütün mertebeleri kapsayıcıdır. "İsmi Azam" makamıdır.
" Allah'ın kullarına sunduğu ilahi bir ilaçtır. Bekleyenin sabrı, bekletenin gururu, bulanın sevincidir. Cazibemizin hikmeti, arzumuzun izahıdır. Çiçeğin arıya, arının insana verdiği mucizenin kendisidir. Duyularımızın bağımsız hareket ettiği olağanüstü şekildir. Ekseriya sebebi mümkün olmayan, doğaüstü saadet avansıdır. Fısıltıların
Reklam
572 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.