Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Dolayısıyla cahillik bilgisizlik değil ,bildiği halde bilgisizce hareket kastedilmektedir.
Hâlbuki onların, haklarında hüküm vermeye kalktıkları insanlar çoktan dünyayı terk etmişlerdir, dolayısıyla verilen hükümler anlamsız kalır. Böyle olduğu içindir ki,tarih konusunda mahkeme kuranlar,esasında yargıç olmamakla,sadece belli inancın veya siyasi düşüncenin fanatik savunucusu haline dönüşmektedir. Böyle bir durum da karşımıza ideolojik tarih anlayışı çıkar.
Reklam
Göğüs çukurunun gölgesinde canların çıkma hırıltıları başladığında, aldandığını iyce bileceksin. /Ebu'l-Atâhiyye
Sayfa 284Kitabı okudu
Hz. Ömer, "haberiniz olsun ki Mecûsî devleti kökünden yıkılmıştır. Artık onlar Müslümanlara zarar verebilecek bir karış toprağa dahi sahip değillerdir. Allah onların tüm varlıklarını sizlerin ellerine vermiştir. Bundan sonra Allah sizlerin nasıl davranacağınızı imtihan edecektir. Ben bu ümmet hakkında kolay kolay korkmam, ancak sizin tarafınızdan gelecek kötülüklerden korkarım" sözleriyle ashâbı uyarma ihtiyacı duymuştur. Halîfe başka bir sefer büyük miktarlardaki ganimetlerin Medine'ye getirildiğine şahit olduğu zaman gözyaşlarını tutamamış ve "Allah'a yemin ederim ki Allah bunları kime verdiyse onlar birbirlerini kıskanmış, birbirlerine kin beslemişlerdir. Birbirlerini kıskananları da Allah mutlaka birbirine düşürür" sözleriyle endişesini dile getirmiştir.
Sayfa 230 - Ensar NeşriyatKitabı okudu
Cemal savaşı sadece siyasî bir Hadise olmayıp daha sonra ortaya çıkacak siyasî ve itikadî mezheplerin tartıştıkları önemli meseleler sayılan amelin imandan bir cüz olup olmadığı büyük günah işleyenin akıbeti gibi tartışmalara ve ihtilaflara zemin teşkil etmiştir(101) dolayısıyla savaş ve savaşa iştirak edenlerin dini ve dünyevi durumları mezhepler
Sayfa 268
Hakikatte olgu birdir, ancak onu algılayanların çokluğu ve farklılığı sebebiyle algı farklılaşır.
Reklam
İtâvet
İtâvet yani Üstün gelen kabilenin mağlup olandan zorla aldığı bir miktar maldı.
Sayfa 62 - (128) İrtidat eden kabilelerin düşüncelerine göre zekât ,İslam'dan önce uygulanan itâvet yani üstün gelen kabilenin mağlup olandan zorla aldığı bir miktar maldı.Bu durumda itâvet güçler dengesi gerektirdiği sürece kabilenin ödediği vergiden başka bir
Tanıdık gibi, sanki bi benzeri...
Mekkeli liderler... izzet ve şereflerinden mahrum kalacaklarını hesaplıyorlar, bu sebeple konumlarını muhafaza için tebliğe yüz çeviriyorlardır..
Ölçülü olmak Müslüman olmaktır, Müslüman olmak ölçülü olmaktır.
Sayfa 294Kitabı okudu
"Merhamet edenlere Allah da merhamet eder. Siz yeryüzündekilere merhamet ediniz ki, gökyüzündekiler de size merhamet etsin." (Tirmizi, "Birr", 16; Ebû Davûd, "Edeb", 58)
Sayfa 267 - Türkiye Gençlik VakfıKitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.