Bahtiyar Aslan
Yaşıyorum anlayacağın, basbayağı yaşıyorum; ekmeğin buğusunu, çayın rengini bilerek, tadarak, koklayarak... Bulutları bile koklayarak yaşıyorum. Ara sıra bir çınar ağacı bulup gövdesine yaslanıp ağladığım da oluyor.
Sayfa 494 - Kesit Yayınları Genişletilmiş 2. BaskıKitabı okudu
Kod Adi: Bahtiyar
Geçiyor önümden, sirenler içinde, Ah, eller üstünde, Çiçekler içinde. Tabutunda mor dağların büyüsü, Dudaginda yarim bir sevdanın hüznü; Aslan gibi göğsü, türküler içinde. Rastlardım avluda, hep volta atarken, Cigara içerken Yahut coplanırken. Sırtını duvara verip öyle tünerdi. Kimseyle konuşmaz, dal gibi titrerdi; Çocukça sevdigi çiçeğini sularken. Diyarbakır'lıymış, kod adi: Bahtiyar. Suçu saz çalmakmış, öğrendiğim kadar. Beni tez saldılar, o kaldı içerde Çok sonra duydum ki Yozgat’ta sürgünde. Ne yapsa, ne etse, üstüne gitmişler; Mavi gökyüzünü ona dar etmişler. İki dişi de kırıkmış öldügünde. Gazetede çıktı üç satır yazıyla; Uzamış sakalı, Ve çatlamış sazıyla. Birileri ona "ölmedin" diyordu, Ölüm ilanında kan gülüyordu. Yüz-yüzeydim, bir devrim enkazıyla. Geçiyor önümden, gül yüzlü Bahtiyar. Yaralıyım, yerde kalan sazı kadar.
Sayfa 118 - Anka Yayınları 7.Basım Ağustos 2002Kitabı okudu
Reklam
Varlığımı yokladım. Yokluğumu yokladım. Yokluğumu varladım. Kuyuda yankılandı.
Sayfa 60 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Her şeyin aynı olduğu yerde bir şeyin tercih edilişinin sebepleri kaybolur.
Sayfa 79 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Dudaklarının gerçek rengi değil bu mor. Zaman onlara susmayı mı öğretmiş, yoksa sözlerini mi tüketmiş bilmiyorum ama sanki ne ettiyse onun mührünü vurmuş mosmor.
Sayfa 110 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Toprağın üstündeki insanlar ürkmüyor. Ne tuhaf! İnsanlar neden ürkmüyor? Vakit var daha.
Reklam
51 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.