TEK DİŞİ KALMIŞ BATI ÇETESİNİN TEK DİŞİ DE İBRETLİK BİR ŞEKİLDE KIRILDI Suçüstü yakalamak için suç işlemeleri adına süre ve olanak verildi onlara. Gözleri dönmüştü güç hayranlığı ile kör olan duyunçları sayesinde. Ne hukuk tanıyor, ne ahlak, ne insanlık ne de adalet tanımıyorlardı. Gök Tanrı süre dolduğunda planını devreye soktu. Mehmet
Hz. Muhammed ataerkil bir dönemin çocuğu olduğundan, kadını ikinci sınıf insan olarak ele aldığı gibi Allah hakkında Kur'an'da kullanılan ifadeler de hep erkeklere ait fiil, sıfat ve zamirlerdir.
Sayfa 52
Reklam
Allah'a kavuşacağı günü iple çeker oldu… Bütün ümit ve y bu buluĢmaya kilitlendi. Devamlı şu duayı yapıyordu:"Allah'ım! Hiçbir hakkı eksik veya fazla vermeden beni katına al…"Bununla da yetinmeyip, duası kabul olunan yaşlı bir âbid insan olarak tanınan Abdullah bin Ebû Zekeriya'ya haber gönderiyor, onu çağırıyordu.
Kararlılığıyla benzersiz başarılara imza attı… Fakat bu harika başarılar , onun sağlığının ve hayatının her bir zerresine mal oldu…Onun günlük "programı"nı incelediğimizde bizi şaşırtan şey, onun hilâfet süresinin ve ömrünün kısalığı değildir… Bizi şaşkınlık ve hayretler içinde bırakan asıl durum, onun bedeninin bu yoğun programa tahammül gösterebilmesi ve iki yıl beş ay yaşamayı başarabilmiş olmasıdır…!! Halife olmadan önce bu beden, dünyanın en güzel ve faydalı besinleriyle besleniyor, geliĢip serpiliyordu. Sonra bedenin içindeki insan, halife olur olmaz beden birden bire bu besin ve gıdalardan yoksun kaldı. Sadece güzel ve nefis besinler değil; hayatta, evet sadece hayatta kalmak için zorunlu ve kaçınılmaz olan temel savunma ve direnç öğeleri de sona erdi… Sonra o, bozulan sağlığına ve güçten düĢmüĢ bedenine denk ve uygun bir çalıĢma ve performans sergilemedi. Tam aksine çok büyük olan devlet sınırları içinde yaĢayan her bir vatandaĢtan öncelikli ve doğrudan tek sorumlu olarak kendisini görüp, durup dinlenmeden çalıĢtı…O sadece ümmetin ve devletin içinde bulunduğu ezici sorunların sıkıntısını çekmiyor; aynı zamanda dehĢet veren bir duyarlılıkla kendisiyle, ölümle ve Allah'ın huzurundaki akıbetinin ne olacağıyla ilgili sorunlarla da boğuĢuyordu…!!Onu anlatanların söyledikleri gibi sanki cehennem onun için yaratılmıĢ gibi hiçbir zaman gözyaĢı ve ağlaması dinmiyordu…!
Bir insan Allah'a iman etmekle ateizmden, peygamberlerin birliğine inanmakla da deizmden kurtulur.
Kelâm ve felsefe ilminin hükmü.
"Benim ümmetim sapıklık üzerinde ittifak etmez."(1) Süfyan (r.a.)'dan şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Bir müçtehit dağ başında da bulunsa, o tek başına bir cemaattır." Bunun manası şudur: O âlim bulunduğu yerde, cemaatın yolunda devam eder, böylece tek başına bir cemaat gibi olur Nitekim Hz. İbrahim hakkında Cenab-ı
Çağrı yayınlarıKitabı okuyor
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.