Ebu hanife radiyallahu anh tarafından kaleme alınıp aliyyül kari tarafından şerh edilen bu eserinin mahiyetini şerhu akaidi nesefi tercümesi kitabındaki bir paragraf çok güzel bir şekilde incelememize yardımcı oluyor ; eşari ve maturidi mezhepleri kurulmadan evvel bütün Sünnilerin tâbi oldukları mezhebe Selefiyye (günümüz selefileri ile karıştırılmamalıdır) adı verilmektedir. Selefiyye , Eshabın , Tabiinin ve Tebe-i tabiinin mezhebidir. Dört büyük imam mezhebe mensup idi. Selefiyye (günümüz selefileri ile karıştırılmamalıdır) mezhebini müdafaa için ilk eser Fıkh-ul ekber ismi ile Imam-ı A'zam tarafından yazılmıştır.
Selefiyye mezhebi itikadı mezheb olup sahabenin nasıl itikat ettiğini bizlere aktarıyor.
Itikadda üç amelde dört mezhebimiz bulunmaktadır. Konuyu fazla dağıtmadan asl olana geçelim.
Fıkh-ul ekberi okurken efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem)'in kabak yemeğini seviyor olmasına dahi verdikleri önemi göreceksiniz.
Günümüzde ise kitapta yazan birçok değerin bulunmadığına şahit olacaksınız.
Itikadımızın üç ana prensibini hatırlatmakta fayda vardır.
1) haramı helal sayan(zina helaldir demek ,içki helaldir demek gibi)
2) dini konulari hafife alan (ramazan orucunu tutayim da zayıflayayım gibi)
3) dini konularla dalga geçen (misvağı kastederek ne sokuyorsun o odunu ağzına gibi)
diyen kafir olur.
Dikkat etmeliyiz ki şeytan bir seferde gelip kafir ol demez soldan yaklaştığı gibi sağ tarafdan da yaklaşabilir.