1921 Anayasası aslında radikal, kısa ve saltanatın biteceğini hissettiren bir beyanname olup âdeta Cumhuriyet’in örtülü bir ilanıydı. 24 maddelik kanunun ikinci maddesi, Hâkimiyet-i Milliye’nin esas olduğunu belirtiyordu. Daha da önemlisi üçüncü maddede devletin adı kesindi; “Türkiye Devleti Büyük Millet Meclisi tarafından idare olunur” denmektedir. Süleyman Hayri Bolay Hoca’nın “dirayet tefsiri yapan bir öncü” diye selamladığı Elmalılı Hamdi Hoca, Taha Akyol’un da vurguladığı gibi, Hâkimiyet-i Milliye’nin hilafete üstün (faik) olduğunu belirtmiştir. Yeni düzeni kabul edenler arasında bu gibi medreseliler de vardı.
Hepimizin iki gözü var, fakat bir görürüz. Yani gözümüz bile ikiliği, çokluğu bire çevirip bizim birliği görmemizi, göstermemizi, birlikte yaşamamızı telkin ediyor.