''..Ve hayli tedirgin bir hayat süren bu insanlar seyrek mutluluk süren anlarında bazen öyle güçlü duygular ve dile gelmeyen güzellikler yaşar, anlık mutluluğun kimi vakit göz kamaştırarak öylesine yükseklere çıkıp acılar denizinin dışına taşar ki, bu kısa süre parıldayan mutluluk köpükleri sağa sola saçılarak başkalarına da dokunmadan geçemez ,onları da büyüler.''
Sayfa 43Kitabı okudu
''İnsan neleri yutup sineye çekebiliyor, şaşılacak şey! Sanırım on dakika kadar bir gazeteye göz attım, başkalarının sözlerini ağzında uzun uzadıya çiğneyip tükürükle yoğurduktan sonra yutan, ama sindirmeksizin yine kusup çıkaran insanın düşüncelerinin gözlerimden geçip varlığımdan içeri girmesine razı oldum.''
Sayfa 33Kitabı okudu
''..Ama belki de benim gibi yalnızlığa düşmüş, yoldan çıkmış kimselerdi; iflas etmiş idealler karşısında seslerini çıkarmayıp düşüncelere dalarak kafayı çekiyorlardı.''
Sayfa 33Kitabı okudu
''Geceydi bir defasında, yatakta uyanık yatıyordum, ansızın dizeler dökülmeye başladı ağzımdan, o anda bir yere not etmeyi akıl edemeyeceğim kadar güzel ve şaşılacak dizeler, sabahleyin belleğimden çıkıp giden ama kabuğu kuruyup çatlamış dolgun bir ceviz gibi içimde bir yere gizlenip kalan dizeler.''
Sayfa 29Kitabı okudu
''Birden unutulmuş çocukluk yıllarım aklıma geldi, güz sonları ve kış mevsimlerinde böyle karanlık ve puslu akşamları ne çok sevmiştim.''
Sayfa 28Kitabı okudu
''Yalnızlık bağımsızlıktır, yalnızlığı arzulamış uzun yıllar içinde onu ele geçirmiştim. Soğuktu bu yalnızlık ama sessizdi, yıldızların içinde dolanıp durduğu uzay gibi harikulade sessiz ve büyük.''
Sayfa 36Kitabı okudu