Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Doğru, öyleyiz, şeytan us'tur, onun bahtsız çocukları da bizleriz.
Mizah her zaman şu ya da bu biçimde burjuva niteliği taşır.
Reklam
İnsanların büyük çoğunluğu yüzmeyi öğrenmeden yüzmek istemez. Yüzmek istememeleri doğal, çünkü karada yaşamak için yaratılmışlar, suda değil. Ve düşünmek istememeleri de doğal, çünkü yaşamak için yaratılmışlar, düşünmek için değil. Evet, kim düşünürse, kim düşünmeyi kendisi için temel uğraş yaparsa, bundan ileri bir noktaya ulaşabilir; ne var ki, karayla suyu değiş tokuş etmiştir böyle biri ve bir gün gelir suda boğulur.
Yalnızlık bağımsızlıktır, yalnızlığı arzulamış, uzun yıllar içinde onu ele geçirmiştim. Soğuktu bu yalnızlık, orası öyle, ama sessizdi, yıldızların içinde dolanıp durduğu uzay gibi harikulade sessiz ve büyük.
Sayfa 36
Güç insanını güç yıkar, para insanını para; köle ruhlu insanı başkanlarına kulluk etme, zevk insanını zevk çökertir.
Her insan başkalarında rastlanmayan özelliklerle, başkalarında rastlanmayan nişanlarla donatılmıştır; her birinin kendi erdemleri ve kendi kusurları vardır, her birinin bir 'büyük günahı' vardır öte yandan.
Reklam
En mutsuz yaşamda bile yıldızın parladığı anlar, kum ve çakıl taşları arasında küçük çiçeklerin açtığı anlar vardır.
...her insanın yazgısı kendine göredir, hiçbir yazgı da kolay katlanılır gibi değildir.
Öğrenemediği tek şey, kendi kendisinden ve yaşamından memnunluk duymaktı, bunun üstesinden gelememişti bir türlü.
Ortaçağ’ da yaşayacak antik dünyanın insanı havasızlıktan içler acısı bir şekilde boğulup giderdi, bizim uygarlık ortamında bir ilkelin havasızlıktan boğulup gideceği gibi tıpkı. Öyle çağlar vardır ki, bütün bir kuşağın insanları iki çağ, iki ayrı yaşam üslubu arasında sıkışıp kalır, her türlü doğallık, her türlü gelenek ve görenek, her türlü korunmuşluk ve suçsuzluk duygusu çıkıp gider elden. Kuşkusuz herkes bunun aynı ölçüde ayrımına varamaz. Nietzche gibi biri bugünkü sefaleti bir kuşaktan çok daha fazla süre önce yaşamak zorunda kaldı; onun tek başına, hiç anlaşılmadan yaşadığını bugün binlerce insan yaşamakta.
Reklam
‘’İnsanların büyük çoğunluğu yüzmeyi öğrenmeden yüzmek istemez.’’ Ne anlamlı bir söz değil mi? Yüzmek istememeleri doğal, çünkü karada yaşamak için yaratılmışlar, suda değil. Ve düşünmek istememeleri de doğal, çünkü yaşamak için yaratılmışlar, düşünmek için değil! Evet, kim düşünürse, kim düşünmeyi kendisi için uğraş yaparsa,bunda ileri bir noktaya ulaşabilir; ne var ki, karayla suyu değiş tokuş etmiştir böyle biri ve gün gelir suda boğulur.
Novalis: ‘’Gerçekte çekilen acılardan gurur duymak gerekir, her acı bize yüksek bir aşamada bulunduğumuzu anımsatır.’’
Başkalarına, çevresindeki başka insanlara gelince, onları sevmek, onlara haksızlık etmemek, onları incitmemek için alabildiğine yürekli, alabildiğine ciddi çabaları aralıksız sürdürüyordu, ‘’hemcinsini sev’’ ilkesi kendi kendisinden nefret etmesi gibi kafasına iyice yerleştirilmişti. Dolayısıyla bütün yaşamı, insanın kendisini sevmeden hemcinsini sevemeyeceğini, kendinden nefretin en katıksız bencillikle aynı şey olduğunu, sonunda onun gibi aynı korkunç soyutlanmışlık ve umarsızlığa yol açacağını gösteren güzel bir örnekti.
…Asla benim kadar anlayamaz seni, bir başkası da anlayamaz..
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.