Evde
"Kafasında kendi düşünceleri var çocuğun. Kendine göre bir dünya kurmuş; neyin önemli, neyin önemsiz olduğuna ona göre karar veriyor. Onun dikkatini çekmek, bilincine ulaşmak için çocuk diline öykünmek yetmiyor,aynı zamanda onun tarzında düşünmek gerekiyor."
“Dünya” dedi, “kendi dar yarıçapının dışında kalan her şeyden gitgide daha çok kuşku duyar oldu; bilim adamlarımız da bu ölümcül eğilimim başını çekiyorlar. Deneylerle ispatlanamayan her şeye masal gözüyle bakıp dudak büküyoelar. Laboratuvarda ya da otopsi odasında teste tabi tutulamayan her şey onlar için yanlış. Hayaletlerden başka hangi batıl inanca karşı böylesine uzun ve inatçı bir savaşa girilmiş ki? Acaba hangi batıl inanç böylesine uzun süredir, bu kadar sıkı şekilde insanların zihnindeki yerini korumuş? Bana fizikte, tarihte veya arkeolojide bu kadar çok insanın şahitliğiyle desteklenen bir başka gerçek gösterim. Her iklimin, her çağın, her ırkın insanları inanmışlardır hayaletlere, eskilerin en materyalisti, tümü; oysa bu yüzyılın düşünürleri bu olguya çocuk masalı diye bakıyorlar. İkincil derecedeki kanıtlar onların terazisinde bir tüy kadar ağırlık etmiyor. Fiziğin çok değer verdiği sebep sonuç karşılaştırması, hayaletler sözkonusu olduğunda değersiz ve güvenilmez bulunuyor. Sözüne güvenilir şahitler, bir mahkeme önünde ne kadar etkili olursa olsun, bu konuda hiçbir işe yaramıyor. Bunu ilan etmeden önce duraksayanlar şarlatan olmakla itham ediliyor. Buna inananlarsa ya hayalperest, ya da budala.”
Sayfa 50
Reklam
Atatürk döneminde adı konmuş olan çocuk bayramı, bugün dünya da UNESCO tarafından kabul edildi. Bu türkiye'nin uluslararası arenada kabul edilmiş bir değeri ve marka olarak öne çıkması lazım.
Adam, bir haftanın yorgunluğundan sonra Pazar sabahı kalktığında dinlenmek için eline gazetesini aldı ve bütün gün miskinlik yaparak evde oturacağını düşündü. Tam bunları hayal ederken oğlu koşarak geldi ve sinemaya ne zaman gideceklerini sordu. Baba oğluna söz vermişti, bu hafta sonu onu sinemaya götürecekti ama hiç dışarıya çıkmak istemediğinden bir bahane uydurması gerekiyordu. Sonra gazetenin promosyon olarak dağıttığı dünya haritası ilişti gözüne. Önce haritayı küçük parçalara ayırdı ve oğluna, "Eğer bu haritayı düzeltebilirsen, seni sinemaya götüreceğim," dedi. Sonra düşündü: "Oh be kurtuldum, en âlâ coğrafya profesörü gelse bunu akşama kadar düzeltemez." Aradan on dakika geçmeden oğlu babasının yanma koşarak geldi ve haritayı düzelttiğini söyledi. Adam önce inanamadı ve görmek istedi. Gördüğünde hayretler içindeydi ve bunu nasıl başardığını sordu. Çocuk şöyle yanıt verdi: "Bana verdiğin haritanın arkasında bir insan vardı, insanı düzelttiğimde, dünya kendiliğinden düzelmişti."
Sayfa 12
Çocuk şöyle yanıt verdi: " Bana verdiğin haritanın arkasında bir insan vardı, insanı düzelttiğimde, dünya kendiliğinden düzel­ mişti."
Sayfa 12
Adam, bir haftanın yorgunluğundan sonra Pazar sabahı kalktığında dinlenmek için eline gazetesini aldı ve bütün gün miskinlik yaparak evde oturacağını düşündü. Tam bunları hayal ederken oğlu koşarak geldi ve sinemaya ne zaman gideceklerini sordu. Baba oğluna söz vermişti, bu hafta sonu onu sinemaya götürecekti ama hiç dışarıya çıkmak istemediğinden bir bahane uydurması gerekiyordu. Sonra gazetenin promosyon olarak dağıttığı dünya haritası ilişti gözüne. Önce haritayı küçük parçalara ayırdı ve oğluna, "Eğer bu haritayı düzeltebilirsen, seni sinemaya götüreceğim," dedi. Sonra düşündü: "Oh be kurtuldum, en âlâ coğrafya profesörü gelse bunu akşama kadar düzeltemez." Aradan on dakika geçmeden oğlu babasının yanma koşarak geldi ve haritayı düzelttiğini söyledi. Adam önce inanamadı ve görmek istedi. Gördüğünde hayretler içindeydi ve bunu nasıl başardığını sordu. Çocuk şöyle yanıt verdi: "Bana verdiğin haritanın arkasında bir insan vardı, insanı düzelttiğimde, dünya kendiliğinden düzelmişti."
Reklam
34 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.