Sivas Kongresindeki Manda Tartışmaları Üzerine Mustafa Kemal
"Bir milletin istiklal hakkını aramasından ve bu yolda gerekiyorsa son damla kanını akıtmasından daha tabii ne tasavvur edilebilir ? Şerefsiz, istiklalsiz, esir bir millet çocukları olarak yaşamak yerine, efendice ve kahramanca ölmek elbette ki şayanı tercihtir. Bunu anlayamamak ne garip mantıktır?"
... Ekseriyetini Erzincan eşrafı teşkil eden davetliler büyük bir inan ve imanla Paşa'ya bağlanmışlardı. -Paşam, son damla kanımızı senin yolunda ve milletin kurtuluşu uğrunda akıtacağız... diyor, üstüste teminat veriyorlardı.
Sayfa 199Kitabı okudu
Reklam
_İnsanIar, kuşIar gibi uçmayı, baIıkIar gibi yüzmeyi öğrenmişIer ama insan gibi yaşamayı öğrenememişIer. _Görmek isteyenler için ışık, istemeyenler için karanlık vardır. _Hiçbir şeyi kendisi kadar sevmeyen insan, sevdiği varlıkla, kendi kendisiyle baş başa kalmaktan çok hiçbir şeyden korkmaz. Her şeyi kendi için arar ama en çok kendinden kaçar.
Ölüm Risalesi
Aziz kardeşim Yusuf Erzincânî (Ergün)'nin anısına *Önsöz Damla damla oluşuyor hayat Ölüm kımıl kımıl Duymak kolay Anlatmak değil
Sayfa 139Kitabı okudu
Ölüm Risalesi
- Aziz kardeşim Yusuf Erzincanî' (Ergün) nin anısına - Önsöz Damla damla oluşuyor hayat Ölüm kımıl kımıl Duymak kolay Anlatmak değil.
Damla damla oluşuyor hayat Ölüm kımıl kımıl Duymak kolay Anlatmak değil Her an Farkındayım Az az öldüğümün
Reklam
"Bir milletin istiklal hakkını aramasından ve bu yolda gere­kiyorsa son damla kanını akıtmasından daha tabii ne tasavvur edilebilir ? Şerefsiz, istiklalsiz, esir bir millet çocukları olarak yaşamak yerine, efendice ve kahramanca ölmek elbette ki şayanı tercihtir. Bunu anlıyamamak ne garip mantıktır ?"
Sayfa 247 - Türk Tarih Kurumu.
Mondros Mütarekesi'nden sonra Doğu Anadolu'da Kürtçülük hareketleri ve bir Kürdistan kurma hayali gün geçtikçe daha yaygın bir hale gelmişti. Çünkü bu hususun kökleşmesi ve gelişmesi için bir yandan İngilizler, bir yandan da bazı aşiret başkanları, Varto, Karlıova, Malazgirt, Bulanık ve Hınıs yörelerinde büyük gayretler harcamış, şeriatın kaldırılacağını söyleyerek şeyh ve hocaları harekete geçirmeye çalışmış, Kürtçe konuşulmasını telkin etmiş, Kürtçe eserler yayımlamış ve Kürtçülük fikirlerini kabul edenleri silahlandırmışlardı. Bununla beraber yabancıların ve öteki ilgililerin kışkırtmaları ve dağıttıkları paralar, Kürt aşiretlerinin bütününü aynı fikir etrafında toplayamamıştı. Nitekim Erzurum civarındaki Kürtler, İstanbul'un İtilaf Devletleri tarafından işgaline çok üzülmüş, bu olaydan duydukları acıyı bir telgrafla ilgili makamlara bildirmişlerdi. Çok enteresan olan bu telgrafta onlar, "Hilafet ve saltanat makamının uğradığı tecavüz ve ihanetin tazmini ve mevcudiyet ve istiklalimizin temini için son damla kanlarımıza kadar mukavemete ahdediyoruz" diyorlardı. Fakat birlik ve beraberlik ifade eden bu asıl düşünceye taraftar olmayan Kürtler de vardı. Nitekim İzmir'in Yunanlılar tarafından işgalinden sonraki günlerde Diyarbakır çevresinde bir homurdanma başlamış ve "Türklerin içimizde ne işleri var gitsinler" diyenler görülmüştü. O tarihlerde belki bu fikirleri taşıyanlar çok değildi, ancak Kürtçülük fikirleri durmadan besleniyordu.
Sayfa 128Kitabı okudu
Nurettin Özdemir, Gümüşhane'nin Kelkit ilçesinde doğar (1927). Istanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirir; avukatlık yapar. Gümüşhane'den milletvekili seçilir. Şiir Kitapları: Hayat Şiiri (1949), Yağmur Sonrası (1955 Sevgi (1959), Vakit Geçti Yorgunum Zaman ve Aşk (1997), Yitik (1980), Kars Kalesi'ndeki Bayrak N.
11 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.