Ertesi gün şafakta uyandım, her zamankinden daha erken kalktım. Akşam yatağıma girdiğim zaman kesin bir karar almıştım: Gerekirse dörde bölünecek, kan ter içinde kalıncaya kadar çalışacak, ama kimsenin bana sataşmasına, bağırmasına, sövmesine izin vermeyecektim. Sonunda hiçbirinden aşağı kalır yanım olmadığını gösterecektim onlara.
"İnsan her şeyden önce insan olmalıdır. Ancak o zaman yaptığı işten mutluluk duyar, ancak o zaman yaptıklarının bir anlamı olur."
Sayfa 54 - Ötüken NeşriyatKitabı okudu
Reklam
"Her şeye rağmen bu kavganın asıl kazananı bendim.
Bu kavgada hak için, gerçek için dövüşmek gerektiğini anlamıştım. Sizin dövenle dövüşmenin bir görev olduğunu da anlamıştım."
- Dur bakalım, delikanlı! dedi. Önce bize şu okulun ne işe yarayacağını söyler misin? - Ne işe yarayacağını mi? diye şaşırdı Düyşen. Kalabalıktan biri de Kavgacı Satımkul'a katıldı: - Öyle ya, okul ne işimize yarar bizim? Eski çağlardan beri köylüyüz biz; çapamızla çalışır, karnımızı doyururuz. Çocuklarımız da aynı işle geçineceklerine göre okul onların nesine? Okumak bizim gibi halkın değil, bizi yöneteceklerin işine yarar. Öyleyse fazla kafa ağrıtma!
Sayfa 316 - İlk ÖğretmenimKitabı okudu
Ey, mutsuz kadınlar! Ey, insanlık onurlarını yitirmiş, aşağılanmış, sefilce yaşamış kadınların ruhları, kalkın mezarlarınızdan! Kalkın ey acı çekmiş zavallılar, o çağların karanlığı sizinle birlikte silkinsin!
Sayfa 348 - İlk ÖğretmenimKitabı okudu
Kuma! Bu sözcükten tiksiniyorum. Hangi karanlık çağda, kim düşünmüştü bunu? Ruhuyla, gövdesiyle köle olan ikinci karının durumundan daha aşağılanmış, ne olabilirdi?
Sayfa 348 - İlk ÖğretmenimKitabı okudu
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.