Uygurlar'da Hanlar ekseriya gökten inen bir ışıktan gebe kalmış bir prensesin çocuklarıdır. Göktürkler'de ise Han soyu Tanrı'nın gönderdiği bir kurt ile çiftleşen prens veya prensesden gelmişlerdir. Tanrısal nur veya "Kurttan Türeme" efsanesi, İslamiyetten önce Türklerin dini olan Şamanizme bağlanmaktadır.
Temelleri çökmüş, ömrü tamam olmuş tamamen parçalanmış Osmanlı imparatorluğunun yerine yeni bir devletin kurulması tarihi ve siyasi bir zorunluluktu. Türk milleti esir yaşamamak kararında idi. " Hakimiyeti milliye müstenid, bilakaydü şart müstakil yeni bir Türk Devleti tesis etmek " milletçe kabul edilen ve uygulanan parola idi.
Egemenlik, iktidar, otorite ve yetki gibi benzer kavramlarla yakından ilgili olmakla beraber, aynı şeyler değildir. İktidar, bir toplumdaki en yüksek güçtür, emretme gücüdür. Bir anlamda egemenlik karşılığı kullanılır. Otorite ise, bu iktidarın meşruluk ve haklılık kazanmış şeklidir. Her iktidar haklı ve meşru olmayabilir. Hukuk dışı iktidar da bulunabilir. Yetki ise, otoriteden doğan, Anayasa ve Kanuna dayanan otoritenin bir görünüşüdür. Yetkiler, hangi görev için konulmuşsa onun için kullanılır.
Aslında Doğu meselesi, bizim için bir Batı meselesidir, Batı'nın doğudaki meselesidir.
Sayfa 222 - Ermeni Sorunu
ATATÜRK’ÜN Türk İnklabı özeti…
“Uçurum kenarında yıkık bir ülke… türlü düşmanlarla kanlı boğuşmalar… yıllarca süren savaş… ondan sonra, içeride ve dışarıda saygı ile tanınan yeni vatan, yeni sosyete, yeni devlet ve bunları başarmak için arasız, devrimler… işte Türk devriminin bir kısa deyimi (ifadesi)”
Fransız işgali altında Maraş'taki bir camide, imam, halka "kalelerinde hür bayrağı dalgalanmayan esir bir memlekette cuma namazı kılınmaz" diyerek halkı coşturdu ve halk da Fransız bayrağını indirerek Türk bayrağını çekti.
Sayfa 231 - Sütçü İmam Ali