''İslam, tek ve parçalanamaz bir bütündür. İslam'da bir mezhepçilik taassubu, Müslümanları birbirine düşürecek bir Vehhabilik, bir Şiilik, bir Mirzacılık, bir Sünnilik anlayışına yer yoktur. Hakikatin bizatihi kendisinin varlığı tehlikede olduğu zaman, hakikatin yorumları uğruna birbirimizle savaşamayız. Bırakalım herkes, Müslüman Ümmetinin muazzam hakikat sarayına kendilerince, kendi çaplarınca katkılarını yapsın.'' (İkbal 2012: 80-81)
İllerleme gibi gerileme de, öznel bir değişme anlayışını ifade eder. soysuzlaşma (dejenerasyon) çöküş ve bozulma kavramları toplumsal değişmeyi bir 'değer standardına' göre tanımlar. Zaman içinde daha nesnel bir bakış açısı kazanma çabasına giren sosyoloji, bu tür kavramları terk eder daha nesnel bir kavram olan 'toplumsal değişime' terimini yönelmiştir. Belirli bir yön ifade etmeyen toplumsal değişme terimi, iyi-kötü, arzu edilir-istenmez gibi niteliklerden bağımsızlaştırılarak her tür değişmeyi içine alacak biçimde yeniden tanımlanmıştır.
Sayfa 38
Reklam
Karizmatik Lider genelde hareketin kurucusudur. Karizmatik liderin inanmış tilmizleri vardır. Bunlar "maneviyatı kuvvetli eylemcilerdir" Karizmatik devrimci Lider, "devrimin ruhunu kendisinde taşıyan ve başkalarına da iletmeye muktedir olan kişidir" ...Çünkü burada liderin kendisini taşıdığı değerlerden ayırmak mümkün değildir
Sayfa 50
(...)Zira bu çalışma İslamcılığın, yalnızca Güder'in deyişiyle “İslam'ın modern toplumların meselelerine çözüm üretmede aktif çaba içerisinde olduğunu göstermekle” kalmayacak, aynı zamanda Hz. Peygamberden bu yana her zaman ve mekânda, kendisine ihtiyaç duyulan her zeminde Müslüman toplumların sorunlarına çözüm bulmaya çalışmış olduğunun da tekrar fark edilmesini sağlayacaktır. Bir başka katkısı da İslamcıların tekrar tekrar vurgulamış olduğu bu ilkelerin, diğer dinlerde de zaman zaman yansımasını bulmuş olduğunu göstermesi olacaktır. Dolayısıyla İslamcılığı kurtuluş teolojileri üzerinden okumaktan ziyade kurtuluş teolojilerini İslamcı duruşa yaklaşmaları bakımından okumaktan yanayım. Bu kitap, siz değerli okuyuculara ulaştıktan sonra, bu ve benzeri nice tartışmayı hep beraber yapacağımızı umuyorum. Esere ve müellifine bereketli ve hayırlı bir ömür, sizlere verimli okumalar diliyorum. Alev Erkilet Bakırköy, 2021 Ocak
“Bir yandan İslami değerlere bu kadar vurgu yapılırken, öbür yandan batılı kapitalist değerlere dayalı kent modellerinin üretilmesinin anlaşılabilir yanı yoktur. Anlayışla karşılanabilir bir yanı da yoktur bence.”
İdeoloji kesinlikle ve sadece 'Nasıl yaşamak gerekir?'', 'ideal hayat nedir?', 'ideal insan kimdir?','Hangi toplum ideal toplumdur?','Gerekir ve gerekmez nereden gelmektedir?', 'Değerler nereden kaynaklanmaktadır?', 'İyi hangisidir?', 'Kötü hangisidir?' gibi hususlarla ilgilenir. ideolojinin konusu ve tekniği budur.
Sayfa 49
Reklam
''Sünnilik ya da Şiiliğe sahip çıkmak yerine Müslümanlığa sahip çıkmalıyız. Bize bir isim konmuştur. İsmi koyan Allah'tır. Konulan isim de Müslümandır. Öyleyse biz neden Allah'ın bize koyduğu isimle birbirimizi çağırmıyoruz?'' (Özkan 1984: 14)
Kadının evsel alanda kalmakla, modern toplumun "tehlikelerinden" korunabileceğine ilişkin söylem de eski modadır çünkü modern toplum kapitalistleşme süreciyle evsel olanı, özel olanı yutmuştur.
Liderlik olgusu, toplumsal harekette bir iş bölümünün ve otorite dağılımının ortaya çıkışına işaret eder ve üç kategori halinde ele alınır: Karizmatik, yönetsel ve Düşünsel liderler.
Sayfa 49
1950,2000'li yıllar arası başörtülü kadınların özgürlük arayışı...
Hümeyra Ökten kendi kuşağının muhabbetten örülü duygular beslediği bir hanımefendi. Türkiye'nin neresine giderseniz gidin Hümeyra Ökten Hanımla ilgili hatırasını yad edecek birine rastlarsınız. Hümeyra Ökten Hanım 1950'li yılların başörtülü doktor olarak tek örneği. Ondan sonra gelen Dr. Gülsen Ataseven başını tıbbiye öğrencisi iken örten ilk
Sayfa 101 - 102,103,104Kitabı okudu
62 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.