Yabanî otların inatla ekili tarlalara gelmesinin nedeninin, bu tarlaların işlenmiş olmaları olduğu açığa çıkarılmıştır. Toprağı işlemeyi bıraktığımız anda yabanî otlar bollaşır ve güçlerini yitirirler.
Hiç değişmez şekilde tekrarlanan şey, köylü ziyaretçilerimizin bizim toprağı sürmeye karşı oluşumuz karşısında şaşkınlığa uğramalarıydı. Toprağı biraz eşeleyerek onlara ne kadar çok böceğimiz ve kurdumuz olduğunu gösterirdim. Çiftçiler, bu canlıların bizim tarlalarımızı sürdüğünü anlam akta hiç zorlanmadı. Onlara şöyle sorardım : “Bunlardan milyonlarcası toprağı işlerken bizim onu sürmemize ne gerek var?” Bazı gözlemci ziyaretçiler tarlalarımızdaki yabanî otları, örümcek ağlarını, kurbağaları, yosunları ve diğer düzensizlik işaretlerini gösterirdi. Ben de onlara eğer kendi mahsûllerini bizimkilerle karşılaştırırlarsa, bizim girdi masrafımızın daha düşük ve mahsûlümüzün çok daha fazla olduğunu göreceklerini söylerdim. Seçim kendilerinindi. Bu, çoğunu susturdu.
Reklam
Tabi ki bütün bunlar kolayca elde edilmedi. Çok sayıda büyük ya da küçük başarısızlık, eleştiri ve gerilime göğüs gerdik. Örneğin, sunî gübre kullanmayı aniden bırakınca, buğday mahsûlüm üzün miktarı çok düştü. Meksika cüce buğdayının kimyasal gübrelere bağımlı olduğunu bildiğimiz için dikkatli davranarak bu ürüne çok küçük bir alan ayırdık. Daha sonra büyük zorluklarla, dayanıklı yerel türler bulduk ve kendi ihtiyacımızı karşılamak üzere küçük miktarlarda yetiştirmeye başladık. Hatta oldukça başarılı bir şekilde ragidarısı, çavdar ve tritikale* de yetiştirdik. Topluluğumuzdaki herkes bu leziz tahıllara bayılıyordu. Pazara göndermek üzerebuğday yetiştirmekten vazgeçtik. Bunun yerine yonca tohumu, soya fasulyesi, mercimek ve diğer ürünlerin üretimini arttırdık. Pazarının hazır olması ve yüksek fiyatı nedeniyle yonca tohumu bize iyi para kazandırdı. İkramiye olarak da, bir bakliyat olduğu için, toprağımızı yumuşattı.
Bundan da öte, kitapta önerilenlerin çoğunu halihazırda benimsemiştik. Yeni ve büyük olan tek fikir, toprağın kazılmayacak olmasıydı.Ancak kısa süre içinde, kazmamanın doğal tarımın en zor kısmı olduğunu fark ettik! O zamana kadar ekim yapmadan önce daima tarlaları sürmüş ve bunu sorgulamayı asla düşünmemiş bir çiftçi için “hazırlanmamış” toprağa tohum atmayı hayal etmek kolay değildir. Bu nedenle, arazimizin tümünde toprağı sürmeyi durdurmaya cesaret edemedik. Ama insanlarımız saban kullanımını ciddi ölçüde azaltma konusunda hemfikir oldular. Kalıp tahta aletini de bakhar denilen kısa bıçakla değiştirdik. Disiplini koruyabilmek ve maliyeti azaltabilmek için traktörümüzün yanı sıra, sahip olduğumuz üç çift öküzden birini de sattık. Köprülerden birini yakmıştık ve bunun psikolojik etkisi muazzam olmuştu. Arkadaşlarımızın çoğu artık fazla ileri gittiğimizi düşünüyordu.
İnsanlık hiç ama hiçbir şey bilmiyor. Hiçbir şeyin içinde hakiki bir değer yok ve bütün yapılanlar nafile, anlamsız birer çaba."
Yabanî gıdalar arasında böcekler genellikle göz ardı edilirler. Savaş sırasında, araştırma merkezinde çalışırken, bana Güneydoğu Asya’da hangi böceklerin yenebileceğini bulma görevi verilmişti. Bu konuyu araştırdığımda, hayretler içinde neredeyse tüm böceklerin yenebileceğini ortaya çıkardım.
Reklam
Geri134
350 öğeden 341 ile 350 arasındakiler gösteriliyor.