Berkley
"Beynimiz bal yoğuran                           bir kovan. Ona balı dolduran                          arıdır hayat. Aldığımız hislerin                             sonsuz derin                                       pınarıdır kâinat! Kâinat geniş                    kâinat derin                          kâinat uçsuz bucaksız! Biz onun parçaları,       biz ondan doğan bir sürü bacaksız! Biz o bacaksızların     — anasını inkâr etmeyen cinsi — Çünkü biz      emredenlere emir verenlerden değiliz! Bağlıyız toprağa                 kalın halatlar gibi kollarımızla! Çelik dişleri şimşekli çarklılar           koparırken kara toprağın esrarını, biz    seyretmedeyiz            cihan içinden cihanların                                       doğuşunu;            kehkeşanların                gümüş aydınlığında!"
Sayfa 45
O acılar olmasa idi belki de hayatı tanımayacaktı ve sade, neş'eli bir çocuk hayatı sürüp gidecekti. Sonra, ilerde başına gelecek en küçük bir zorluk onu şaşırtmaya yetecek, bocalayacaktı.
Reklam
Yoksa bütün hayat rüya mı idi? Acaba dünyada her şey bu rüyaların içinde mi idi?
Hayaller insanı oyalar, eğlendirir. Hem hayal kurmak için masraf da istemez, parasızdır.
Sokaktaki karlar, denizin asık yüzü, alnına değen cam her şey, ama her şey üzüntülüydü
Padişahların kıblesi taç ile kemer, dünyaperestlerin kıblesi de gümüş ve altındır. Suret tutkunu olanların kıblesi, sudan ve çamurdan ibaret bulunan cisim; mânâşinas olanların kıblesi de ruh ile kalptir. Zahidlerin kıblesi, mihrâb-ı kabul, ahlaksızların kıblesi de fuzuli işlerdir. Tembellerin kıblesi uyumak ve yemek, insanların kıblesi de ilim ve irfan ile beslenmektir. Aşıkların kıblesi, zevalsiz visal, arifin kıblesi ise, Cemal-i Zülcelaldir. Makam ve mansıb sahiplerinin kıblesi mal ve rütbe, sülûk ehlinin kıblesi de tarikat için lüzumlu olan şeylerdir. Hırsın ve amelin kıblesi heva, kanaat sahiplerinin kıblesi ise, Allaha tevekküldür.
Reklam
837 öğeden 711 ile 720 arasındakiler gösteriliyor.