Tekrar aynayı ve kendi yüzümü düşünmeye başlamıştım; yüzüm ifadesizleşmiş, daha doğrusu tek bir ifadede donup kalmıştı; canı sıkkın, ama neden artık bir yüzüm yok, diye sormayan bir adamın ifadesinde. Yüzüme dokunmama rağmen, onu benden çaldıklarına inanmıştım. Boynumun üstündeki bana ait değildi, annemin okşadığı yüz değildi.