Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gözlemleme yoluyla tanı koymak temel olarak beş element teorisine dayanır. Beş element teorisine göre ateş elementi kırmızı renk ile, metal elementi beyaz renk ile eşleşir. Yani cildin kırmızı görünmesi sıcaklığı, beyaz görünmesi ise soğukluğu gösterir. İç organlarla ilgili olarak, sarı renk dalak, siyah renk böbrek ile ilişkilidir. Konumlanma ile ilgili olarak, merkez bölüm dalağa, doğu karaciğere ve batı akciğere karşılık gelir. Yani elmacık kemiğinin sol tarafındaki renk karaciğerin durumunu, sağ tarafındaki renk ise akciğerin durumunu gösterir. Muayene yaparken parlaklık renkten daha önemlidir çünkü parlaklık sağlığı, aydınlık olmayan bir cilt ise hastalıklı bir durumu ifade eder. Dil muayenesi şimdilerde diğerlerinden bağımsız bir tanı yöntemidir. Bu yöntem çi'nin ve kanın durumunu anlamak için kullanılırdı. Örneğin, açık renkli bir dil kansızlığı, şişkin bir dil ise çi yetersizliğini gösterir. Dili muayene ederek hastalık etkeninin doğası anlaşılabilir. Ör- neğin, dil yüzeyinin sarı olması sıcaklığı, kalın olması hastalık unsurlarının fazlalığını, dil kökündeki yüzeyin kalınlığı ise hastalık unsurların derinde olduğunu gösterir.
Yine de merak ediyorum acaba bizi şarkılara veya öykülere katacaklar mı diye? Şimdi öykünün birindeyiz elbette ama ben şunu kastediyorum: Yani sözlere dökecekler mi, anlarsınız ya, hani yıllar, yıllar sonra ocak başında anlatılan veya kırmızı siyah harfleri olan kocaman bir kitaptan okunan bir öyküdeki sözlere. Ve insanlar şöyle diyecekler: Hadi bize Frodo ile Yüzük'ü anlatın!' Onlar da şöyle diyecekler: 'Evet, bu benim de en sevdiğim öykülerden biri. Frodo çok cesurmuş, öyle değil mi baba?' 'Evet, oğlum, hobbitlerin en meşhuru, bu da kolay bir şey değil.
Reklam
Tanrı'nın özünü düşündüğüm gece bir imgenin farkına vardım: Karanlık bir derinlikte uzanıyordum. Karşımda yaşlı bir adam duru- yordu. Eski peygamberlerden birine benziyordu. 156 Ayaklarının dibin- de siyah bir yılan yatıyordu. Biraz uzaktakolonlu bir ev gördüm. Güzel bir kız çıktı kapısından. Kararsızca yürüdü ve kör olduğunu gördüm. Yaşlı adam bana el salladı ve dik bir kaya duvarın dibindeki eve doğru onu izledim. Yılan sürünerek ardımızdan geldi. Evin içine karanlık hâ- kimdi. Parıldayan duvarları olan yüksek bir hole girdik. Arkada su rengi parlak bir taş duruyordu. Yansımasına baktım ve Havva'nın, ağacın ve yılanın imgelerini gördüm. Bundan sonra Odise ve açık denizlerdeki yolculuğu gözüme ilişti. Birdenbire sağda, parlak güneş ışığıyla dolu bahçeye bir kapı açıldı. Dışarık çıktık ve yaşlı adam bana şöyle dedi: "Nerede olduğunu biliyor musun?" Ben: "Ben burada yabancıyım ve her şey bana yabancı görünüyor, bir düşte gibi, kaygılı. Sen kimsin?" İ: "Ben İlyas'ım157 ve bu da kızım Salome." 158
Sayfa 147
İnsan ne kadar değerliyse mevkisi de o kadar değerlidir.
Sayfa 227 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Sen yenilmez bir güçle gerçeğe sarılırsan, düşmanların ergeç ettiklerine utanacaklardır.
Sayfa 214 - Altın Kitaplar Yayınevi, 1969 basımKitabı okuyor
Her baharda genç adam kutsiyet bile bütün evlilik seremonilerinin vazgeçilmezi bu güle hayranlıkla bakar itinayla sulardı. Gülün saflığı utancından geliyordu, sanki o mesut günleri tekrar gelecek ve beyaz gülün kan kırmızı boyayla boyanacağı bir buseyle yanağının tekrar kızaracağı o mesut gün... Beyaz gül barış ve saadet getirirdi: Savaş zamanlarında Almanya'da Hitler'e karşı olup öğrencilerden oluşan barış yanlısı bir grup kendilerini "Beyaz Gül" olarak tanımlıyorlardı. Demiray'ın kanayan yüreğiyle, eliyle beyaz güle her dokunduğunda kırmızı ile beyaz birleşirdi; bu ise kuvvetli bir bağlanmayı işaret etmekte, iki kişi için kalplerine iletilen bir aşk mesajı yollamaktaydı.
Reklam
"İnsanoğlunun iradesi pek güçlüymüş, öyle olduğunu her yerde okuyorum, ama böyle bir bıkkınlığı alt edebilir mi bakalım? Büyük adamların işi kolaymış; tehlike ne kadar müthiş olursa olsun, onu güzel bulurlarmış; oysa etrafımı çeviren bu çirkinliği, benden başka kim anlayabilir?"
Sayfa 202 - Altın Kitaplar Yayınevi, 1969 basımKitabı okuyor
Sonsuz ayrılığın dayanılmaz acısını hiçbir şey avutamazdı.
Sayfa 197 - Kitap ZamanıKitabı okuyor
Ben zayıf değilim. Sadece yüreğim duygusal.
Sayfa 507Kitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.