Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
William Shakespeare 23 Nisan 1564’te Stratford-Upon-Avon’da doğan Shakespeare’in yaşamı hakkında bildiklerimiz kilise, mahkeme ve tapu kayıtları gibi resmi belgelerle çağdaşlarının onun kişiliği ve eserleri hakkında yazdıklarına dayanır. Hali vakti yerinde bir esnaf olan, aynı zamanda yerel yönetimde sulh hakimliği ve belediye başkanlığı gibi
Yalnız olduğum için acı çektim, ama sırrımı saklamak için yalnızlık acısını yendim. Ve bugün, yalnız ve bilinmez olarak yaşamaktan daha büyük bir mutluluk tanımıyorum. Yazmak, en derin sevincim. Dünyayı kabul etmek ve tadını çıkarmak-ama yalnızca yoksunlukta. Kendimin karşısında çıplak kalmayı beceremeseydim, kumsalların çıplaklığını sevmeye layık olamazdım.
Reklam
…mutluluk ve hüzün - kendimin sonuna ulaştım. Sevdiğim cıvıl cıvıl kent. Ama, aynı zamanda, yalnızlığın acı tadı.
Sayfa 53 - İthaki Yayınları, 2. Baskı, 2003.
“Yalnız olduğum için acı çektim, ama sırrımı saklamak için yalnızlık acısını yendim. Ve bugün, yalnız ve bilinmez olarak yaşamaktan daha büyük bir mutluluk tanımıyorum. Yazmak, en derin sevincim. Dünyayı kabul etmek ve tadını çıkarmak-ama yalnızca yoksunlukta. Kendimin karşısında çıplak kalmayı beceremeseydim, kumsalların çıplaklığını sevmeye layık olamazdım.”
"Ne kadar söz oyunu, ne kadar mantık cambazlığı yaparsak yapalım, anlamak birleştirmektir. En ileri girişimlerinde bile, usun derin isteği, insanın kendi evreni karşısındaki bilinçsiz duygusuna varır; içlidışlılık gereksinimidir, aydınlık isteğidir. Bir insan için dünyayı anlamak onu insansala indirgemek, ona damgasını basmaktır. Kedinin evreni karıncaların evreni değildir. "Her düşünce insanbiçimseldir" gerçeğinin başka anlamı yok. Aynı biçimde, gerçeği anlamaya çalışan us ancak onu düşünce terimlerine indirgediği zaman gereksiniminin karşılandığını düşünebilir. İnsan evrenin de sevip acı çekebileceğini benimseseydi, uzlaşmış olurdu. Düşünce, olguların değişken aynalarında hem bu olguları hem de kendi kendilerini tek bir ilkede özetleyebilecek ölümsüz bağıntılar bulabilseydi, bir düşünce mutluluğundan söz edilebilirdi, mutlular söyleni de bunun gülünç bir benzeri olurdu ancak. Bu birlik özlemi, bu saltıklık isteği, insan dramının temel devinimini ortaya koyar. Ama bu özlemin var olması hemen giderilmesi gerektiği anlamına gelmez. Çünkü isteği fetihten ayıran uçurumu aşar da Parmenides'le' birlikte Bir'in (ne olursa olsun) gerçekliğini kesinlersek, tüm birliği kesinleyen, ama bu kesinlemesiyle hem kendi ayrılığını hem de çözümlemek savında olduğu çeşitliliği kanıtlayan bir usun gülünç çelişkisine düşmüş oluruz. Bu ikinci kısırdöngü, umutlarımızı boğmaya yeter."
Sayfa 35 - Can Yayınları-46.baskı,Mart 2021, Çeviren: Tahsin YücelKitabı okudu
50 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.